Fotoğraf ışıkla çizme demek. Camera obscura yani karanlık oda ise ışıkla çizmenin aracı. Bu araç çok eski tarihlerden beri kullanılıyor ve görüntü oluşturulabiliyordu. Ama ilk defa 1826 yılında Niepce tarafından bir yüzey üzerine kayıt edilen fotoğraf çekildi. Aradan geçen yaklaşık 200 yılda fotoğraf kayıt türü de, fotoğraf çekmek için kullanılan “camera obscura” da çok değişti.  

Gelin bugün biz biraz geçmişe dönelim ve “pinhole” yani “iğne deliği” bir lens yapalım. Ne dersiniz? İlginizi çeker mi? Öyleyse haydi buyurun… 

 

Öncelikle bir adet gövde kapağına ihtiyacımız olacak. Belki başka çözümler de bulunabilir ama gövde kapağı, lens mounta doğal olarak bağlanan en pratik çözüm.  

Bir parça kağıda, bir keçeli kaleme ve bir makasa ihtiyacımız olacak.  

İçi boşaltılmış bir teneke içecek kutusuna, bir matkaba ve matkap ucuna, bir falçataya, bir çekice, bir iğneye, yapıştırmak için güçlü bir yapıştırıcıya ya da elektrikçi bandına ihtiyacımız olacak. Son olarak bir parça da zımpara gerekecek.  

Öncelikle, keçeli kalem ile body kapağının iç yükseltisini boyuyoruz. Güzelce her tarafınız boyadıktan sonra kağıdın üzerine bastırdığımızda şablon için keseceğimiz sınırlar belli oluyor.  

Şablonumuzu az önce çizdiğimiz çemberin sınırlarından çok az küçük olacak şekilde makas ile kesiyoruz. Tam merkezi belirlemek için şablonu enine ve boyuna olacak yönde iki kez katlıyor ve katlamaların kesiştiği yere orta noktamızı koyuyoruz.  

Sonra falçata ile teneke kutunun bir tarafını kesiyoruz. Artık çalışma alanımız açıldığına göre makas  ile bir parça teneke keserek düzeltmesini yapıyoruz.  

Şablonu üzerine koyuyor ve kenarlardan tenekeyi yuvarlak bir şekilde kesiyoruz. Tenekeyi çok az daha küçültmek için kenarlardan bir düzeltme kesimi yapıyoruz.  

Şablonumuz ve kestiğimiz tenekeyi merkezliyor ve bir parça tahta üzerine yerleştiriyoruz. Daha önce işaretlediğimiz merkeze toplu iğnemizi koyuyor ve çekiç ile küçük bir tıklama yapıyoruz. Burada deleceğimiz delik ne kadar küçük olursa çekimler sırasında netliğimiz o denli artacak o yüzden çok yumuşak bir tıklama ile küçük bir delik açmaya çalışıyoruz.  

Deliğin kenarlarında çapak oluşursa, zımparamızla onu alıyoruz.  

Şablonumuzu bu sefer de body kapağı üzerine koyup, merkezi iğne ile işaretliyoruz. Zira, body kapağına bir delik deleceğiz ve bunun merkezde olması gerekiyor.   

Tahta parçamızın üstüne koyduğumuz body kapağını matkap ile az önce işaretlediğimiz yerden deliyoruz. Çapaklarından zımpara yardımıyla kurtuluyoruz.  

Artık son aşamada, japon yapıştırıcı ile veya bant kullanarak teneke parçasını body kapağı içine yapıştırıyoruz. Eğer şimdiye kadar her şeyi doğru yaptı iseniz, Tenekedeki delik, body kapağının tam merkezine gelmiş olmalı.  

Artık, pinhole lensimizi makinamıza takabiliriz. İşte pinhole çekim için artık hazırız. Şimdi deneme çekimleri yapalım ve bakalım nasıl sonuçlar çıkacak. 

Evet, arkadaşlar. Bugün sizlerle birlikte kendi pinhole lensimizi yaptık. Bu lensle birlikte fotoğraflar çektik. Fotoğrafın bulunuşundan yaklaşık 200 yıl sonra, o günlerin tekniğine geri dönüş yaptık. Benim çekimler ve fotoğraflar hakkındaki izlenimlerim şu şekilde oldu. Eğer yeterli ışık olursa, elde çekim yapmakta sıkıntı olmuyor, ama ışık az ise mutlaka tripod kullanmak lazım. Fotoğraflar, sanki yıllar öncesinde çekilmiş gibi çıkıyor. Nostaljik bir duygu durumu yaratıyor insanda. Hafif ve tatlı bir fluluk, az kontrast, az keskinlik var. Işığıdurumuna göre köşelerde kararma yani vinyet oluşuyor. Çok küçük bir iğne deliğinden ışığı geçirdiğimiz için çok kısık bir diyaframda çekim yapmış oluyoruz. Haliyel bu durum sensörümüzün üzerindeki en ufak toz parçalarını dahi fotoğrafların üzerinde leke olarak gösteriyor. Pinhole lensim ile çektiğim fotoğraflarda sadece bu toz lekelerini temizledim, onun dışında hiç dijital müdahale etmedim. Çekerken ben çok keyif aldım ve sonuçları da çok beğendim. Umarım siz de beğenmişsinizdir. Umarım bu teknik hoşunuza gitmiştir. Lütfen siz de aşağıya fikirlerinizi ve tecrübelerinizi yazın.