Merhaba arkadaşlar; 

Ha bitti ha bitecek derken, corona salgını üçüncü dalga ile yine bizleri evlerimize kapattı. Bir yandan sağlığımıza dikkat ederken, bir yandan da içinde bulunduğumuz şartları fırsata çevirmeyi bilelim.  

Gelin bu amaçla bugün, fotoğraf projesi nedir, nasıl yapılır, neden yapmalıyız, bunları konuşalım. İlginizi çekiyorsa haydi buyurun. 

 

Hepimiz fotoğraf çekmeyi seviyoruz. Kendi yaşantımızdan ayırabildiğimiz zamanlarda çıkıyor, fotoğraf çekiyor ve bir anlamda kendimize terapi uyguluyoruz. Bu güzel bir şey. Ama olaya bugün biraz farklı bir boyuttan bakalım. 

Her gün milyonlarca fotoğraf üretiliyor. Bu teknolojik gelişim devam ettiği sürece, daha da fazlası üretilecek. Üretilmiş bu fotoğraflar, sosyal platformlarda, bir o kadar hızla tüketiliyor ve bir daha hatırlanmıyor bile. Tekil fotoğrafın bu milyonlarca fotoğraf arasından sıyrılıp, bu kadar rekabetin arasında, fotoğrafın kalıcı mecrasında yer bulması gerçekten çok zor.  

Oysa, bir tema, bir konu etrafında toplanmış ve anlattığı bir hikayesi olan, verdiği bir mesajı olan fotoğraf serilerinin, yani fotoğraf projelerin, kalıcı olma ihtimali çok daha yüksek.  

Fotoğraf projelerinin üç özelliği, bu şansı yüksek kılıyor.  

Bunlardan ilki, fotoğrafçıya bir hedef doğrultusunda çalıştırarak, fotoğraf üretme verimliliğini artırması. Oysa tekil fotoğrafta bir hedef yok. Fotoğrafik bir değeri olduğunu düşünüyorsak, önümüze denk geleni çekiyoruz. 

İkinci özelliği, bir mesajının veya bir hikayesinin olması. Projenin bir şey anlatıyor, bir şey söylüyor olması. Bir projenin, tekil fotoğrafa göre hikaye anlatım gücü çok daha yüksek olacağı aşikar.  

Üçüncü özelliği ise, doğru fotoğrafa ulaşma işini şansa bırakmadan, bir fikir etrafında düşünerek ve belirli bir plan yaparak, bilinçli bir çalışma ile gerçekleştirmesi. Tekil fotoğrafta ise o günkü gözlemlerimize ve şansımıza dayalı rastgele fotoğraflar üretebiliyoruz. 

İşte bu üç özellik nedeniyle, fotoğraf projesi üretmek, tekil fotoğraf üretmeye göre daha etkilidir diyoruz.  

Peki, nereden başlayacağız? 

Bir fotoğraf projesi üretmek için ilk ihtiyacımız olan şey bir fikir. Ne anlatmak istediğimize, ne söylemek istediğimize karar vermek. Belki de projenin en can alıcı noktası burası. Üzerinde detaylı düşünülmesi projenin başarı şansını artıracaktır.  

Proje fikri oluşturmak için en pratik yöntem kendi etrafımıza, yakın çevremize bakmak. Evimizde, mahallemizde, iş ortamımızda, işe gidip gelirken geçtiğimiz yollarda onlarca proje konusu olabilecek şeyle karşılaşıyoruz. Sizi etkileyen, üzerinde düşündüğünüz, ilgi duyduğunuz, bilgi sahibi olduğunuz, araştırmak istediğiniz her konu bir fotoğraf projesine dönüşebilir.  

Bu noktada, kendinizi çıkmaza sokacak, ulaşılması zor, gerçekleştirilmesi imkansız şeylerden başlamamak lazım. Daha kolay, daha ulaşılabilir, hakkında bilgi ve bir görüşe sahip olduğunuz bir konu seçmeniz işinizi kolaylaştıracaktır.  

Bir çıkış noktası da arşivinizi taramak olabilir. Evde kapalı kaldığımız şu günlerde arşivinizi düzenleyebilir ve bir tema, bir fikir etrafında toplanan fotoğraflarınızı bir araya getirerek bir proje oluşturabilir ve daha sonra eksikleri belirleyip, çekimler yapabilirsiniz.   

Diyelim ki proje fikrimizi belirledik şimdi ne yapacağız? 

Japonların, hayatın hemen her alanında kullandıkları Deming döngüsü diye bir kavram var. Batı dünyasında bu PUKÖ çevrimi olarak biliniyor. Tek cümle ile bir konuyu önce planlamayı, sonra uygulamayı, ortaya çıkan sonuçları kontrol etmeyi ve önlemler alarak iyileştirmeyi öngörüyor. Sürekli iyileşme için bu çevrimin tekrar tekrar döndürülmesi gerekiyor.  

Biz de projemizde bu çevrimi kullanacağız. Öncelikle bir kağıt/kalem, daha iyisi bir küçük not defteri alacağız veya cep telefonlarımızın not alma uygulamasını açarak planlama ile işe başlayacağız.   

PLANLA 

Planlama aşamasında, yine çok bilinen ama bizde kullanım pratiği az olan bir metodolojiyi yani 5N1K yöntemini kullanacağız. Haydi başlayalım. 

NE? 

  1. Bu projede hedefimiz nedir? Ne çekeceğiz? 
  2. Hedeflediğimiz çıktı nedir? Kitap mı, sergi mi, gösterimi yoksa sadece internet paylaşımı mı hedefliyoruz? 

NEDEN? 

Neden bu konuyu seçtik? Anlatmak istediğimiz, vermek istediğimiz mesaj nedir?  

NEREDE? 

  1. Projeyi nerelerde çekeceğiz? 
  2. Ana fikri anlatmak için kullanmamız gereken mekanlar, ortamlar nerede?   

NE ZAMAN? 

  1. Projeyi ne zaman çekeceğiz? Hangi tarihlerde? Hangi vakit aralıklarında? 
  2. Projenin süresi ne kadar olacak?

NASIL? 

  1. Proje için öngördüğümüz uzun pozlama, time-lapseçoklu pozlama  gibi özel teknikler var mı? 
  2. Renkli mi olacak, siyah beyaz mı? 
  3. Standart ekipmanımız dışında başka ekipmanlara ihtiyaç var mı?  
  4. Kurgu mu çekeceğiz, doğrudan fotoğraf mı?
  5. Düşündüğümüz sahneler nelerdir? 

KİM(LER)? 

Projemizi gerçekleştirmek için kimden/kimlerden yardım alacağız? Bilgi için, izinler için kimlerle görüşeceğiz. 

Gördüğünüz gibi oldukça detaylı bir planlama yaptık arkadaşlar. PUKÖ döngüsüne göre ikinci adımımız uygulama.  

UYGULA 

Uygulama aşaması bizim en sevdiğimiz, fotoğrafları çekme aşamamız. Ancak burada eski alışkanlıklarımızı bir kenara bırakıp, proje planına uymamız gerekecektir. Bu noktada öz disiplininiz devreye girmeli, plana uygun çalışmayı kendinize görev bilmelisiniz.  

KONTROL 

 Her bir çekim seansından sonra, ürettiğimiz fotoğrafları kontrol etmemiz ve proje planı ile karşılaştırmamız gerekecektir. Bu aşamada pratik bir uygulama olarak, çekim seansındaki en iyi, projeye en çok hizmet eden fotoğrafları bir klasöre toplamanız uygun olacaktır. Her çekim sonrası bu klasörü gözden geçirip, proje planınıza göre ne gibi eksiklikler, farklar olduğunu ortaya çıkarmalısınız. 

ÖNLEM AL  

Bir önceki aşamada belirlediğiniz farklar, eksiklikler konusunda ne yapacağınıza karar verdiğiniz aşama budur. Duruma göre proje planını revize etmeyi, duruma göre aynı çekim aşamasını tekrarlamayı, duruma göre başka başka önlemler almayı gerektirebilir. Projenizin başarıya ulaşması için önlemleri doğru tespit etmelisiniz.  

Böylece PUKÖ çevrimini bir tur çevirdik. Ancak proje bitene kadar, fotoğraf üretiminizi gerçekleştirmek ve elinizdeki fotoğrafları sürekli iyileştirmek için bu çevrimi defalarca çevirmeniz gerecektir.  

Proje süresi olarak belirlediğiniz belki bir hafta sonu, belki birkaç hafta, belki birkaç ay, belki de birkaç yıl bittiğinde; elinizde, birkaç kez revize edilerek son halini bulmuş bir plan sayfası ve bu plan sayfasına uygun onlarca fotoğraf olacak. Bu fotoğraflar, sizin hikayenizi, mesajınızı anlatacak. Artık gururla projenizi hedeflediğiniz mecralarda paylaşabilirsiniz.  

Birkaç küçük önerim olacak. 

  • Sosyal medyada fotoğraf paylaşmayı seviyoruz, ancak projeniz için arşive aldığınız fotoğrafları sosyal medyada tekil fotoğraf olarak paylaşarak yüzünü eskitmemenizde fayda var.  
  • Başlangıçta, son derece kolay, hızlı üretilebilecek projeler üreterek, projeli çalışma pratiğini bir alışkanlık haline getirmeniz doğru olur. Sonra daha büyük, daha iddialı projelere girersiniz. 
  • Projenizin planlama aşamasını ne kadar çok düşünerek, araştırarak, benzer projeleri inceleyerek ilham alırsanız ve ne kadar detaylı planlama yaparsanız, geri kalan aşamalarda o kadar rahat edeceksiniz. Bize öğretilen “sen başla, istim arkasından gelsin” ya da “kervan yolda düzülür” atasözleri fotoğraf projesi için geçerli değil, bunu bilesiniz.    
  • Proje çalışırken, öz disiplin çok önemli. Proje için çekime çıktığınızda, sadece projeye konsantre olmaya çalışın. Onu da çekerim, bunu da çekerim, projemi de çekerim yaklaşımı bir süre sonra iflas ediyor. 
  • Son olarak da, belirli bir zaman aralığında bir tek proje götürmek zorunda değilsiniz. Özellikle, uzun soluklu projeler yapıyorsanız aynı anda birkaç proje çalışabilirsiniz. Burada sizin, proje yürütmeye yönelik öz disiplininiz en büyük yardımcınız olacaktır.  

Evet, arkadaşlar. Bugün fotoğraf projesi çalışmanın neden önemli olduğunu ve proje hazırlamanın inceliklerini konuştuk. Umarım sizlere bir şeyler katabilmişimdir, umarım proje yapma arzunuzu harekete geçirebilmişimdir.  

Kanalıma destek olmayı unutmamanızı rica ediyor, gelecek hafta, yeni bir içerikte tekrar görüşünceye kadar hoşçakalın, sağlıklı kalın diyorum.