Merhaba; 

Bugün fotoğrafta kendi tarzınızı, renk paletinizi X sistem fotoğraf makinanıza kolayca nasıl yansıtabilirsiniz, bu konuda konuşacağız. Eğer konu ilginizi çekiyorsa hadi buyrun… 

 

Filmli dönemlerde, kullandığınız film, çıkan fotoğrafa baskın bir karaketeristik yansıtırdı. Örneğin Kodachrome film kullanarak çekeceğiniz fotoğraf, Fuji sensia ile çekeceğiniz fotoğrafla farklı sonuçlar verirdi. Hatta aynı filmin ISO/ASA değerine göre değişen versiyonları bile çıkan fotoğrafı farklı boyutlara taşırdı. Elbette buradan yola çıkarak, o günlerdeki fotoğrafçılar, hangi filmin nasıl etki edeceğini bilirler ve çekmek istedikleri fotoğrafa göre farklı karakteristiklerde filmler kullanılardı. Tabii ki karanlık oda banyosu da bu sürecin en önemli etmenlerinden biriydi.  

Dijital fotoğrafa döndüğümüzde, fotoğraf makinaları bu çeşniyi önce minimize ettiler. Digital olarak kırmızı renk, RGB paletinde sabit bir değere denk geliyordu ve fotoğraflarda bu değer yani bu renk gözükmeye başladı. Analog makinalara alışık olanlar, bu noktada dijitale alışmakta zorlandılar. Neyse ki geçen yıllar boyunca makinalar gelişti ve makinalara renk profilleri, film simülasyonları eklendi.  

Bu anlamda en başarılı makinalardan birisi Fujifilm X Sistem makinalar. Çünkü Fujifilm uzun yıllardan beri film üreten bir firma olarak renk bilimini en iyi bilen firmalardan birisi. Bu bilgi ve tecrübesini dijital teknolojiye yansıtarak makinalarda bizlere film simülasyon modlarını sunuyor, bizlerde kullanıyoruz.  

Diğer taraftan makine içerisinde gelen bir takım özelleştirilebilir ayarlar ile film simülasyon moldarı üzerinde değişiklikler yaparak knedi reçetelerimizi yakmak da mümkün. Bu anlamda özellikle Fujifilmweekly.com sitesi, eski analog film değerlerini simüle eden birçok reçete yayınladı yayınlamaya da devam ediyor. Takip etmekte fayda var.  

Yakın zamanda Fujifilm Ankara showroomdan Hazar ve Harun arkadaşlarımız da bu reçeteleri bir tablo halinde yayınladılar ve fotoğraf makinamıza nasıl yansıtabileceğimizin de videosunu çektiler.  

Tüm bu emekler için ilgili insanlara teşekkür ediyoruz. Peki ama ben bugün sizlerle ne paylaşacağım? 

Benim çıkış noktam şu… 

Verilen reçeteleri inceledim, makinama girdim. Ama ortaya çıkan fotoğraflar benim damak zevkime tam uymadı. Evet, güzel sonuçlar oldu, beklentime yakın, ama sanki biraz tuz, biraz biber, birazda kimyon eksik… 

Peki ama eksik olanı nasıl bulacağım? Tam benim damak zevkime uygun hale nasıl getireceğim bunları? Ya da yepyeni bir şey, bana özel bir reçeteyi nasıl ortaya koyacağım… 

İlk akla gelen cevap basit. Çekeceksin bir raw fotoğraf. Sonra fotoğraf makinasında, playback butonuna basacaksın.  Menüye girip, RAW VERİLERİNİ DÖNÜŞTÜRME seçeneğini açacaksın. Sonra da oradaki parametreleri teker teker deneyeceksin. Her bir değiştirdiğin parametreden sonra Q tuşuna basıp dönüştüreceksin. LCD ekranda yaptığının doğru olup olmadığına karar verecek, ya iptal edecek yada saklayacaksın. Sonra başka parametreler için de aynısını yapacaksın. Bu tam bir eziyet… Bu şekilde olmaz… 

İşte ben bugün bu işi nasıl kolayca yapacağımızı ve gereksiz efor sarfetmeden, damak zevkimize uygun reçeteyi nasıl hazırlayıp, makinamıza yükleyebileceğimizi sizlerle paylaşacağım.  

Bunu yapmak için birkaç şeye ihtiyacınız olacak. 

1) Dolu pili olan bir X sistem fotoğraf makinası ki uyumlu makinaların listesini ekranda görüyorsunuz. Ben size X-T4’ü kullanarak anlatacağım ama diğer makinalarda da aynı veya çok benzer işlemleri yapmanız gerekecek. 

2)  Bu makine ile çekilmiş en az bir RAW dosyaya. Söz konusu RAF uzantılı ham dosyaları bir dizinin içine kopyalayın. Örneğin masaüstüne RAW isimli bir klasör açalım ve bunun içine kopyalayalım. 

3 Makine ile bilgisayarınızı birbirine bağlayacağınız bir USB-USB kabloya: Kablonun bağlantı uçlarının makinanızdaki USB portuna ve bilgisayardaki USB portuna uygun olduğundan emin olun. 

4) Fujifilm X Raw Studio yazılımına. 

Bu yazılımı ekranda gördüğünüz linkten indirebilir ve talimatları izleyip bilgisayarınıza kurabilirsiniz. Ama şimdi çalıştırmayın.  

USB portu üzerinden, bilgisayar ile haberleşmeyi açmak için makinanızda küçük bir ayar yapmalısınız. Bunun için  

  • Menü 
  • Ayarlar 
  • Bağlantı Ayarı 
  • Bağlantı Modu 
  • USBHAMGEL./YED.GERİYÜK seçeneğini seçmeniz gerekiyor. 

Sırada USB bağlantısını yapmak var. Makinamızı ve bilgisayarınızı USB kablosu ile birbirine bağlayın.  

Makinanızı açın, durum ledinin yeşil ışıkla yanıp söndüğünü görün. 

Şimdi yazılımı çalıştırın. Eğer herşey yolunda ise yazılım penceresinin sol üst köşesinde makinanızın adını ve güncel firmware versiyonunu göreceksiniz.  

Bu videoyu çok uzatmamak için birkaç ana konunun dışında yazılımın tanıtımın yapmayacağım ama bu konuda daha detaylı bilgi almak için yazılım yeni çıktığı dönemde tanıtmak için bir video yapmıştım. Linki şu anda ekranda gözüküyor, oradan inceleyebilirsiniz.  

Sol tarafta, SOURCE IMAGE FOLDER bölümünde, üzerinde çalışacağımız raw dosyasının yerini seçmemmiz gerekiyor. Az önce masaüstüne RAW diye bir klasör açmıştık, onu buluyoruz ve seçiyoruz. Bu klasöt içindeki dosyalar aşağıdaki film şeridi içinde gözüküyorlar. Burada dikkatinizi çekmek için söylemem gereken en önemli şey, şu anda USB kablo ile bilgisayarınıza hangi makinayı bağladı iseniz, o makine ile çekilmiş raw dosyalarda işlem yapabilirisiniz. Örneğin ben şu anda X-T4’ü bağladım. Aynı kılasör içindeki X-T3 ile çekilmiş RAW dosyalara müdahale edemem, sadece X-T4 ile çekilmiş olanlarla çalışabilirim.  

Çalışmak istediğiniz dosyayı aşağıdan seçtiğinizde dosya ortadaki çalışma alanına geliyor. Sol tarafta histogram ve üzerinde çalışacağımız dosyaya ait exif bilgilerini görebiliyoruz.  

Sağ tarafta ise User Profile, Camera Profile bölümleri var. Onları şimdi geçiyorum. Sonra bahsedeceğim.  

Current Conversion Profile yani geçerli dönüştürme profili diye bir bölüm var ki hemen bütün işimizi burada yapacağız.  

Buraya dikkatlice baktığımızda, aslında makinamızdaki IQ menüsündeki parametrelerin buraya geldiğini göreceğiz.  

Burada herhangi bir değeri değiştirdiğimizde, çalışma alanındaki fotoğraf da otomatikman bu değişiklikten etkilenecek.  

Bu ne demek, bu şu demek. Biz açık olan fotoğrafı görerek, deneyip yanılma yöntemi ile istediğimiz parametrelere getireceğiz demek. Böylece makinamızda yapmamız gereken ayarları burada simüle etmiş olacağız. Daha da iyisi kaydettiğimizde bu ayarlar doğrudan makinamıza kayır olacak demek. 

Gelin şimdi bir örnek yapalım.  

Örneğin ben, renkli fotoğraflarımda, özellikle karanlık tonlarda soğuk tonların hakim olduğu ancak açık renklerde sıcak tonların korunduğu, greni olmayan, hafif doygun tonları olan bir tonlamayı seviyorum.  Ne istediğinizi ne beklediğinizi ne kadar net tarif edebilirseniz, buraya o kadar kolay yansıtabilirsiniz.  

Şimdi sıradan başlayalım. Bu yapacağımız çalışma için File Type’dan başlayan ve Film Simulation!a kadar olan seçenekleri kullanmayacağız. En azından şimdilik. 

Başlangıç noktası olarak soğuk tonlu bir karaketerisitik içerdiği için Classic Chrome seçiyorum.  

Fotoğrafımda gren istemediğim için, bunu kapalı tuttum. Ama siz istiyorsanız zayıf veya güçlü olarak seçebilir, makinanız destekliyorsa boyutunu da küçük/büyük olarak belirleyebilirsiniz.  

Color Chrome Efektinin, kırmızı, turuncu ve yeşilleri belirginleştirdiğini biliyorum. Ben de fotoğrafımda bunu istiyorum. O yüzden bunu güçlü yani strong haline getireceğim.  

Color Chrome FX Blue ise mavileri güçlendiriyor. Bunu da zayıf haline getireceğim. Farkındaysanız yaptığımız her değişikliğin etkisini fotoğrafta görüyoruz. Böylece deneme yanılma ile amacımıza hangisi daha uygun onu belirleme şansımız var.  

Beyaz ayarını otomatikte bırakıyorum.  

Ancak, daha soğuk tonların hakim olduğu bir fotoğraf için wb ayarına biraz sapma vereceğim. Bunun için kırmızılar ve maviler arasında denemeler yapıyorum.  

.. 

Evet, burası sanki istediğim gibi oldu. Değer R yani kırmızıları 3 birim azalttım ve B yani mavileri 3 birim artırdım.  

Fotoğrafımda parlak tonların tam beyaza tam yanaşmaması için -2 veriyorum. Bu arada her bir ayarı maksimum ve minimum arasında değiştirerek nasıl etkilediğini de görmüş ve öğrenmiş oluyoruz. Bu da bize bonus olsun. 

Color yani Doygunluğu +2 değerine getiriyorum.  

Sharpness yani keskinliği +2 değerine getiriyorum.  

Fotoğrafımda gren istemediğimi söylemiştim.  Yüksek ISO nois gidericiyi +4 değerine getiriyorum.  

Renk uzayı AdobeRGB de. 

 Siz dilediğiniz kadar değişiklik yaparak amacınıza ulaşabilirsiniz. Evet istediğim fotoğrafa böylece ulaştığımı varsayalım.  

Şimdi bu profili kaydetmem gerekiyor. Şuradaki SAVE butonuna basıyorum.  

Kameraya kopyalayacağını söylüyor. Buradaki ayarlardan herhangi birini seçebilirim. Ben Custom 3’ü seçiyorum 

 Save butonuna bastığımda bana isim soruyor. Bir isim veriyorum. Örneğin CoolColors dedim ve kaydettim.  

Evet artık bu profil makinamızda 3 numaralı kişisel ayarlara kaydedildi.  

Başka ne yapabiliriz. Dilersek, bu profili şu anda açık olan fotoğrafa uygulayıp onu bilgisayarımıza kaydedebiliriz. Bunun için yukarıdan dosya tipini seçelim. JPG veya 8bit, 16bit TIFF. Eğer bu fotoğrafı işlemeye devam edecekseniz TIF kaydedebilirsiniz. Bu hali ile olduğu gibi kullanacaksanız JPG kaydedebilirsiniz. Diyelim ki JPG seçtik.  

Dosya boyutunu ve en/boy oranını seçebilir, dosya kalitesini de belirledikten sonra en altta Convert tuşuna basarsanız, fotoğraf aynı dizine kaydedilir. Bu da ikinci bonus oldu. 

Evet, şimdi toparlayacak olursak, damak zevkimize uygun bir renk profilini veya film simülasyon modunu görerek oluşturmak ve bunu makinamıza kaydetmek için Fujifilm Raw Stüdyoyu kullanabildiğimizi gördük.  

Umut ederim beğenmişsinizdir, umut ederim işinize yaramıştır.  

Başka bir içerik ile yeniden görüşene kadar, hoşçakalın, sağlıklı kalın.