Çokça fotoğraf üretilen bir dönemde yaşıyoruz. Elbetteki bunu kolaylaştıran koşullar oluştuğu için bu böyle.  Çok fotoğraf üretiliyor olması güzel bir şey, güzel olmasına güzel de gerçekten iyi fotoğraf, farklı, yaratıcı fotoğraf üretiliyor mu buna baktığımızda maalesef durum pek parlak değil… 

Bugün bu konuya biraz eğilip, fotoğrafta yaratıcılığımızı nasıl geliştirebiliriz sorusuna cevap arayalım. Konu ilginizi çekiyorsa, haydi buyurun…

 

 

Yaratıcılık konusunda bilimsel bir söylem içinde bulunacak değilim, alanım da değil haddim de. Ancak birtakım gözlemlerimi ve fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum. Her zaman olduğu gibi birtakım önerilerle de sizleri harekete geçirebilmeyi umuyorum.  

Her şeyden önce, yaratıcı düşünceyi destekleyen bir kültür içinde yaşamıyoruz Türk insanı olarak. Aldığımız aile içi eğitim de okul eğitimi de maalesef bu konuda bizi hiç cesaretlendirmiyor. Hepimiz çocukken “sen çocuksun, büyüklerinin yanında konuşma”, “olur mu öyle saçma şey, aklın yetmez senin” gibi söylemlerle büyüdük. Oysa, yaratıcılığımızı en kolay geliştirebileceğimiz yıllardı onlar. Okul çağlarında aldığımız, basma kalıp, ezberci eğitim müfredatı da hemen hiç fırsat vermedi bize. 

Hal böyle olunca ileriye doğru iş hayatı da, sosyal hayat da ve fotoğraf dünyamız da yaratıcılıktan uzak, bir birinin kopyası ve tekdüze şeylerle doldu.  

Tabi bunun üzerine oturup saatlerce konuşabilir, hayıflanabiliriz de bunun kimseye faydası olmaz. Bir şeyler yapmak lazım. İyi haber, yaratıcılık insanın içinde var ve ortaya çıkarılmayı bekliyor. O halde nasıl ortaya çıkaracağız bu mereti? 

Önce bazı tespitler yapmamız lazım. 

1) Yaratıcılık bir birikim gerektirir.  

Hemen hiçbir yaratıcı ürün öyle sıfırdan pat diye ortaya çıkmamış. Hep, geçmişteki bazı şeylerin üstüne yenilikçi ilavelerle ortaya çıkmış. Elbette bunun birkaç istisnası olabilir ama genel durum bu. 
Bunu fotoğrafa yansıtacak olursak, yaratıcı fotoğraflar için bizim de bir görsel birikim oluşturmamız gerekiyor. Videolarımda sıkça söylediğim şeyi tekrar etmek durumundayım. Bol bol fotoğraf bakmak, sergi gezmek, film izlemek, kitap okumak, fotoğraf üzerine düşünsel eylemler yapmak birikimimizi geliştirmek için önemli. Birikimimizi artırmak için daha önceden çekilmiş fotoğraflara öykünerek, oradan yola çıkarak fotoğraf çekmemiz mümkün. Çünkü zaten taşları üst üstüne koymak böyle bir şey. Ancak, başkasının fotoğrafının aynısını çekmeye çalışmak, üzerine bir şey koymamak, sıradan bir tekrarı/kopyayı çekmek değil buradaki ana fikir. Öykündüğünüz fikirden, eserden, fotoğraftan yola çıkarak yeni, farklı ve özgün bir şeyler yapmak söylemek istediğimiz.   

2) Yaratıcılık kısıtlar altında daha kolay tetiklenir. 

 Yaratıcı ürünlerin önemli çoğunluğu, bir kısıtı aşmak için ortaya konulmuş çözümler. Ortada bir kısıt yoksa, ona olan ihtiyaç ve ona ulaşma motivasyonu olmadığı için veya az olduğu için beyin yaratıcı düşünme tarzını pek devreye sokmuyor. Oysa bir kısıt varsa bu tetikleyici oluyor, motivasyon yükseliyor ve yaratıcı çaba ortaya çıkıyor. 
Bunu fotoğrafa nasıl uyarlayabiliriz? Kendimize kısıtlar koyarak. Örneğin, bugün yanıma sadece tek bir lens alacağım ve tüm çekimlerimi bu lensle yapacağım. Ya da varsa prime bir lens kullanıp, tüm çekimlerinizi tek bir sabit fokal odak uzaklığında yapmak. Bugün sadece tek bir konuda fotoğraf çekeceğim. Örneğin, sadece kırmızı rengin öne çıktığı fotoğraflar çekeceğim. Sadece, gölgeler çekeceğim, sadece dairesel şekilde objelerin fotoğrafını çekeceğim. 
Bunu bir pratik olarak denemenizi kesinlikle öneririm. Fotoğraf makinanızı alıp, sokağa veya doğaya çıkıp yakaladığınızı çekerek yaptığınız avcılık sizi sadece “anı yakalama refleksine” yönlendiriyor. Oysa kendinize getireceğiniz bu kısıt, sokağı ve doğayı farklı bir kısıtla görmek için kendinizi zorlamanız anlamına geliyor ki, bu da yaratıcılığı teşvik eden unsurlardan birisi. Denedikçe faydasını göreceksiniz. 

3) Yaratıcılık kararlı olmayı gerektirir.  

Hiçbir yaratıcı ürün bir anda son ve etkili halini almamıştır. Önce bir şeyler denenmiş, hatalar yapılmış, bir şeyler değiştirilerek tekrar denenmiş, defalarca hatalar yapılmış ama kararlılıkla üzerine gidilince sonuca ulaşılmıştır.  

Fotoğrafta da benzer bir süreci yaşamamız gerekir. Fotoğrafik olarak yaratıcı bir fikir, düşünce, sahne yakaladığımızda, uygun kareyi yakalamak için kararlılıkla üzerine gitmemiz gerekir. Denemeli, yaptığımız hataları düzelterek yeniden denemeliyiz. Ta ki istediğimiz fotoğrafı alana kadar. Başarılı ve farklı karelerini izlediğim fotoğrafçı arkadaşlarımla sohbetlerde sıklıkla şunu duyuyorum, bu kareyi yakalamak için uzun süre burada bekledim veya doğru zamanlamayı yakalamak için defalarca buraya gittim veya “bu kareye ulaşmak için yüzlerce deneme yaptım” gibi. Bunların her biri birer kararlılık ifadesi. Sizler de örneğin, bir önceki madde kendinize bir kısıt yaratarak fotoğraf üretme sürecine giriştiğinizde, o fotoğrafı üretene kadar kararlı olmak durumundasınız.  

4) Yaratıcılık cesur olmayı gerektirir.   

Yaratıcılığın önünde birtakım engeller vardır elbette. Bunlar,  

a) Utangaçlık, başaramama korkusu, aptal yerine konma korkusu, özgüven eksikliği vb. gibi duygusal engeller; 

b) Alışkanlıklar, gelenekler, uyumlu olmaya yönelik baskılar, toplumsal beklentiler ve topluma ters düşme korkusu gibi kültürel engeller, 

c) Öğrenilmiş kalıplara sıkı bağlılık, aşırı kuralcı olma, tek bir doğru olduğuna inanma, farklı bakış açıları geliştirememe gibi algısal engeller vardır. 

Fotoğrafta yaratıcılığın önündeki engeller de benzer engellerdir. Sosyal medyada daha çok beğenilsin diye basma kalıp aynı tip fotoğrafların çekildiğini hepimiz gözlüyoruz. Öyle klişe fotoğraflar var ki sanki farklı bir şey çekeni, aynısını çekmeyeni dövüyorlar. İşte bütün bu engellere rağmen cesur olmalı ve farklı, yaratıcı fotoğrafı çekmeye çaba göstermemiz gerekir. Varsın beğenilmesin, varsın diğerlerine ters düşsün. Farklı teknikler, farklı kompozisyonlar, farklı bakış açıları, farklı işleme denemeleri yapmak zaman içinde bizi doğru yere götürecektir.  

Unutmayalım ki başkalarının yolundan giden, sadece başkalarının gittiği yere kadar gider.  

Evet, arkadaşlar. Bugün sizlerle fotoğrafta yaratıcılık üzerine konuştuk ve bazı tespitler yapıp, önerilerde bulunduk. Umarım işinize yarayacak, faydalı bilgiler aktarabilmişimdir. Umarım beğenmişsinizdir.  

Başka bir yazıda, başka bir içerikle tekrar görüşünceye kadar, sağlıklı kalın, hoşça kalın.