Merhaba, arkadaşlar. 

Nasılsınız. Umarım iyisinizdir, umarım sağlığınız ve keyfiniz yerindedir.  

Aralık ayında ilk söylentileri çıktığından bu yana birçok kişinin ilgisini çeken, üzerine çok sohbetler, çok tahminler yapılan, henüz çıkmadan hakkında onlarca video çekilip, makaleler yazılan Fujifilm X-T4 çıktı ve nihayet benim elime kadar ulaştı.  

Bugün sizlerle Fujifilm X-T4’ü inceleyeceğiz. Bu yeni makinayı tüm detayları ile inceleme yerine konuya şu başlıklar altında bakmayı planlıyorum. 

  • Hissettirdikleri 
  • Donanımsal yenilikler 
  • Yazılımsal iyileştirmeler 
  • Eksiklikleri 

Videonun sonunda da şu sorulara cevap verebilmeyi umuyorum: 

  • X-T4 alınır mı? Kimler almalı? 
  • X-T3 kullanıcıları X-T4’e geçmeli mi? 

Hadi buyurun… 

Fujifilm X-T4’ü kağıt üzerinde, şimdiye kadar yayınlanan yabancı dildeki videolarda o kadar çok okudum, o kadar çok izledim ki beni heyecanlandırmayacağını düşüyordum. Ama tam tersine ilk gördüğümde ve elime aldığımda o heyecanı yaşadım.  

Neredeyse elinden X-T3’ü hiç düşürmeyen biri olarak, X-T4’ü elime aldığımda gribin avcumu doldurduğunu, başparmak dayanağının daha güven verdiğini hissettim. Son yıllarda makinaların küçülmesi, hafifleşmesi konusunda çok pozitif görüşlerim vardı ve bunu hep dillendiriyordum. Kağıt üzerinde X-T4’ün birkaç milimetre büyüyeceği ve 70 gram ağırlaşacağını okuyunca yüzümü ekşitmiştim. Ancak elime aldığımda hissettirdiği güvenli tutuş, yüz ekşimesini gülümsemeye dönüştürdü.  

Tasarım olarak, X-T3’ün neredeyse bire bir aynı gibiAma biraz da farklı hissettiriyorEtkili ve yerinde dokunuşlar var, bunlara da sırasıyla bakacağız.  

Ancak her şeyden önce bu makinayı bu kadar öne çıkaran şey, X-T gövde içinde ilk defa IBIS özelliğinin geliyor olması. 5 eksenli IBIS gerçekten merak konusuydu. Birçok lensle 6,5 stop avantaj sağlayacağı ifade edilen IBIS’i hem fotoğrafta hem de videoda hızlıca deneyelim. 

Fotoğraf kanadında, düşük ışık koşullarında, normal şartlarda 1/125, 1/60, 1/30 gibi bir perde hızının altına düştüğümüzde elimizin titremesi hatta nefes alıp vermemiz bile fotoğrafın bulanık çıkmasına yol açacağını biliyoruz. IBIS ile örnek olarak çektiğim fotoğraflarda, 1/10 saniyeden aşağıya düşerek, elde 2,5 saniyeye kadar çekim yaptım. 0,5 saniyeye kadar olan sonuçlar kesinlikle süper. 0,5 saniye ile 1 saniye biraz zorlarsanız iş görür. 1 saniyenin üzerinde ise riskli.  Tabi burada şunun altını çizmek lazım. Siz elde çekim yapıyorsunuz ama karşınızdaki konu sabit. Karşınızdaki konu hareketli olursa, IBIS’ten böyle bir performans alamazsınız. Bunu bilmek ve hayal kırıklığı yaşamamak lazım. 

Video kanadına gelince, IBIS sonuçlarını tek başına videoda seyrederseniz gözü doyurmuyor gibi. Ancak aynı sahneyi IBIS’i kapatıp çekerseniz veya başka bir makine ile örneğin X-T3 ile çekerseniz ve görüntüleri yan yana getirirseniz etkisi çok daha net belli oluyor. Size videoda göstereceğim örnekleri bu şeklide hazırlamaya çalıştım.   

IBIS/OIS seçeneğinde eğer lensin optik titreşim önleme özelliği varsa bodydeki IBIS ile çalışıyor. Eğer lenste bu yok ise sadece bodydeki titreşim önleyici çalışıyor.  

DIS, Dijital titreşim önleyici de bu seçeneklere eklenirse, belirli bir oranda krop uygulanarak titreşim minimize ediliyor.  

Ayrıca görüntü sabitleme özelliğinin boost modunu açarak videoda pan yapmadığınız, kapatarak da  pan yaptığınız çekimlerde görüntü stabilitesini artırmanız mümkün oluyor. 

Başlarken bahsettiğimiz dokunuşların en önemlilerinden birisi bence STILL-VIDEO seçim çarkı olmuş. Çünkü bu sayede bir tane fotoğraf makinası ve bir tane de video kamera sahibi oluyorsunuz. Tüm ayarlarınız ve özelleştirmeleriniz bu tuş sayesinde ayrılmış. Fotoğraf mı çekeceksiniz, STILL moduna geçiyorsunuz, dilediğiniz ayarla fotoğraf çekiyorsunuz. Canınız Video mu çekmek istedi, VİDEO moduna geçiyor ve en son bıraktığınız ayarlardan devam ediyorsunuz. Tek makine içine iki makine sığdırmışlar gibi... 

Bir diğer önemli dokunuş, LCD ekran. X-T3’te LCD ekran daha sınırlı şekilde açılıyordu ama birçok durumda sorunsuz işimizi görüyordu. Yeni açılım sistemi, dikey eksende 180, yatay eksende 270 derecelik bir dönme kabiliyeti ile her türden bakış açısına karşılık gelebiliyor. Özellikle Vlog ve kendini çekenlerin en sevdiği ekran sistemlerinden birisi bu. Bunun yanında her şekilde yana doğru açılmak zorunda oluşu, bazı fotoğrafçıların hoşuna gitmiyor. Ben emin olamadım, sevdim mi sevmedim miAma en çok da tamamen kapatılabiliyor olmasını beğendim. Böylece çekim sırasında sadece vizörü kullanmak ve çekim dışında da LCD’nin çizilmelere karşı korunması mümkün. Bu arada LCD ekran çözünürlüğü 1.040.000’dan 1.620.000 dota çıkmış. 

Donanımsal en önemli değişiklik bence pilin değiştirilmesi olmuş. Yeni pil NP-W235, görsel olarak da şimdiye kadar alıştığımız dikdörtgenler prizması yapısından uzak, daha yumuşak ve yuvarlak hatlara sahip. Aynasız makinaların zayıf karnı olan pil ömrü, bu yeni pil ile düzeltilmeye çalışılmış. Eski pil 1200 mAh iken yeni pil 2200 mAh olmuş. Böylece tasarruf modunda LCD ekranı kullanırken 600 kare, vizörü kullanırken 570 kare çekebileceğiniz söyleniyor. Elbette bunu deneyerek tecrübe etmek gerekecek. 

Arka yüzeyde en belirgin değişiklik, AE-L / AF-L ve Q butonlarının yer değiştirmesi olmuş. Bunu ilk gördüğümde “ne gerek vardı ki” diye düşünmüştüm. Ancak makinanın vizörüne bakarken kullanmaya ihtiyaç duyduğum AE-L ve AF-L butonlarına, bu yeni düzende başparmağın daha kolay ve küçük hareketlerle ulaştığını fark ettim. Bir kez daha Fujifilm tasarım mühendislerinin aynı zamanda birer fotoğrafçı olduğuna kanaat getirdim. Bu kadar ince bir düşünüş, kullanıcıyı hissetmeden yapılamaz diye düşünüyorum. Bu arada AF-L butonunun adı artık AF-ON olmuş.  

X-T3 kullanırken, ISO çarkını değiştirdiğimde bazen yanlışlıkla çekim modları çarkını da değiştiriyordum. X-T4’de buna da dokunmuşlar. ISO çarkı ve perde hızı çarkı hafif konikleşmiş. Alttaki çekim modu seçme çarkı ise bir parça daha dirençli hale gelmiş. Böylece X-T3’te yaşadığım o sorunu yaşamıyorum. Yerinde olmuş. 

Ayrıca ISO çarkı üzerinde eskiden olduğu gibi L (low) ve H (highseçenekleri yok. Bunların yerine C gelmiş. Çarkı C moduna alırsanız, ön ayar tekeri ile ISO’yu 80-51200 arasında değiştirebiliyorsunuz.    

ISO’dan bahsetmişken yüksek ISO’larda çekilmiş örneklere video içinde yer verdim. 

Bu arada, mod çarkından Video özelliği çıkarılınca buraya HDR modu eklenmiş. HDR modundan yazılım bölümünde de bahsedeceğim için burada pas geçiyorum.  

Kart yuvalarının yerleşiminde bir değişiklik olmuş. Sanırım bu yeni pilin büyümesi nedeniyle daha fazla yer kaplaması nedeniyle olmuş. Pil yuvasının kapağını ve kart yuvalarının kapağını açıp bakınca bunu görebiliyorsunuz. Kart yuvalarının bu şekilde olması, kullanıcıyı olumlu/olumsuz etkilemez ama yuvaları böyle yerleştirince X-T3’teki 2,5 mm ‘lik uzaktan kumanda jakını bu yüzeye koyamamışlar. Bu nedenle buradan alıp diğer yana koymuşlar. Diğer yanda X-T3’te kulaklık ve mikrofon çıkışları jackları vardı. Şimdi uzaktan kumanda jakı da gelince sığdıramamışlar, birinden fedakârlık etmeleri gerekmiş ve kulaklık çıkışını feda etmişler. Evet maalesef X-T4’te kulaklık çıkışı yok bu fotoğrafçıları değil ama video çekenleri üzecek bir kayıp. Pilin büyümesi, dolaylı olarak böyle bir sonuç getirmiş. Elbette bu problemi çözmek için USB-C –> Kulaklık adaptörü verilmiş ama bu çözüm, USB-C’nin aynı anda şarj için kullanılması gerektiği bir durumda sıkıntı yaratabilir. Fujifilm’in tasarımı biraz daha zorlayıp, kulaklık çıkışından vazgeçmemesi gerekirdi diye düşünüyorum.  

Bir ince düşünüş de kutudan çıkan yeni boyun askısı ki çok kaliteli ve konforlu bir askı olduğunu elinize alınca hissediyorsunuz, bu askıyı makinaya takmak için eski modellerde ayrıca verilen klip ve deri parçalar takılı halde geliyor. Diyeceksiniz ki bunun da lafı edilir mi? Emin olun birçok kişinin çok zor taktığı bu küçük şeyler, takılı olarak gelince ben şöyle hissettim “bu adamlar kullanıcısının sesini dinliyor ve çözüm üretiyor” 

X-T4; X-T3, X-T30, X-Pro3, X100V gibi son kuşak makinalarla aynı işlemci ve sensöre sahipBunlar:  X-Processor 4 işlemci ve X-Trans 4 sensör. Bu arkadan aydınlatmalı sensör ve hızlı işlemci kullanıldığı tüm makinalarda 26,1 MP çözünürlüklü fotoğraflar üretirken, dinamik aralık ve yüksek ISverimliliği konusunda başarılı oldu.  Dolayısıyla, X-T4 başka bir sensör-işlemci geliştirilmesini beklemeden bu başarıyı sürdürmek üzere aynı ikili ile yola çıkmış buluyor. Bazı forumlarda bu eleştiriliyor ama bence gerek yok. Çünkü 26,1 MP üzerindeki bir çözünürlük, orta ve ileri seviye tüm kullanıcılara fazlasıyla yeter. Profesyonel kullanıcılar için de orta format seçenekleri var zaten.  

Gelelim yazlım tarafındaki gelişmelere 

X-Pro3 inceleme videomu ve X100V inceleme videomu seyredenler hatırlayacaklardır. İlk X-Pro3’de gördüğümüz bir sürü yazılımsal iyileştirmeler var ve bunların tamamı hatta biraz daha geliştirilerek X-T4’de bizlere gelmiş durumda. Bunların en temel olanlarına hızlıca bakalım. 

RAW kayıt seçeneklerinin arasına SIKIŞTIRILMIŞ kayıt da eklenmiş. Normalde SIKIŞTIRILMAMIŞ ve KAYIPSIZ SIKIŞTIRLMIŞ vardı. Bu yeni seçeneile fotoğraf kalitesinden çok fazla ödün vermeden ama dosya boyutundan tasarruf etmek hedeflenmiş. Bu üç ayarı denemek için aynı kareyi farklı ayarlarla çektim. Sıkıştırılmamış kare 57,8 MB, Kayıpsız sıkıştırılmış kare 36,3 MB, sıkıştırılmış kare 27,7 MB yer kapladı. Sıkıştırılmamış moda göre yarıyadan fazla bir kazanç görünüyor. Bir başka videoda kalite kaybı olup olmadığını da inceleyerek bu konuya detaylı bakacağım. O zamana kadar kayıpsız sıkıştırılmış modu güvenli mod benim açımdan. 

Film benzetim modları Fujifilm makinalarda her zaman öne çıkan ilgi çekici konulardan birisi olmuştur. X-T3’te var olan 16 film benzetim modunun yanına Classic Negatif ve Eterna Bleach Bypass görünümleri de gelmiş durumda. Özellikle Classic Negatif, X-Pro3 ile çıktığından beri çok ilgi çeken ve birçok kişinin beğenerek kullandığı bir modEterna Bleach Bypass ise ilk defa X-T4 ile geldi ve oldukça ilgi çekici bir modBen sevdim. 

Fotoğrafta tane etkisini açıp/kapatabiliyor, boyutunu büyük/küçük yapabiliyor, pürüzlülüğü güçlü/zayıp seçebiliyorsunuz. 

X-T3’te zaten var olan Krom Rengi efektinin yanına, Mavi Renk Krom Efekti gelmiş ki bunu da zayıf/güçlü olarak seçebiliyorsunuz.  

Beyaz dengesi ayarlarının içine Beyaz Önceliği ve Ambiyans Önceliği seçenekleri gelmiş. Beyaz önceliği seçeneğinde kadrajdaki en beyaz nokta referans alınarak beyaz ayarı otomatik yapılıyor. Ambiyans öncelikli modda ise daha sıcak bir beyaz referans alınıyor.  

Fotoğraf kalitesini etkileyen seçeneklerin arasına ton eğrisi ve berraklık seçeneği eklenmiş. Ton eğrisinde parlaklar ve gölge alanlara vereceğiz değerler ile ton eğrisini görsel olarak çizebiliyorsunuz. Böylece çekeceğiniz nihai fotoğrafın karakteristiğini önceden belirlemiş oluyorsunuz. Benzer bir şekilde berraklık değerini değiştirerek Photoshop veya benzeri programlardaki Clarity etkisini makinada sağlayabiliyorsunuz. Bütün bu seçeneklerde hedef, fotoğrafı makinada çekerken bitirmek ve işlemeye mümkün olduğu kadar az iş bırakmak. 

Yüz göz tanıma her yeni makinada ve her yeni güncellemede iyileştirilen özelliklerden birisi. Bu anlamda X-T4’ün yüz göz tanıma özelliği de oldukça başarılı. 

Makinada çok gelişmiş bir kontrast ve faz algılayıcı otofokus sistemi var. Ayrıca, tutarlılığı ve kararlılığı oldukça yüksek bir yüz/göz tanıma-takip sistemi var.  

Bütün bunlara rağmen, sokak fotoğrafçılarının hızlıca reaksiyon gösterip, anı yakaladıkları anlarda, netlik yapacakları yer bazen problem olabilir. İlgi merkezinin önünde veya arkasında bir bölgeyi netleyebilirler. Bu konuda fotoğrafçıya yardımcı olmak için X-T4, AF Aralığı Sınırlayıcı özelliği ile gelmiş durumda. Burada bir tanesi özelleştirilebilir 3 seçenek var. Bu özelliği kullanarak AF işleminin hangi aralıkta yapılacağını ayarlayabiliyorsunuz. Örneğin sokakta, kalabalık içinde yürürken, size 2 ile 3 metre uzaklıktaki insanlara AF yapsın, daha yakın veya uzağa netlemesin diye ayarlayarak AF sapmalarını engelleyebiliyorsunuz.  

X-T4, mekanik perde ile saniyede 15 kare çekebiliyor. Elektronik perde ile saniyede 20 kareye, 1,25 krop ile saniyede 30 kareye kadar fotoğraf çekmek mümkün.  

Daha önce de bahsettiğim gibi HDR modu getirilmiş. HDR modunda 3 adet fotoğraf çekiliyor ve bu fotoğraflar makinada birleştirilerek HDR fotoğraf oluşturuluyor. Oluşturulan HDR fotoğrafın RAW dosya olması çok iyi. HDR’yi oluştururken otomatik, %200-400-800 ve 800+ seçeneklerini kullanabiliyorsunuz. Bu seçenekler, aydınlık alanlar ile gölge alanlar arasında ne kadar ton farkı olabileceğini belirliyor. Değer yükseldikçe kontrast azalıyor, tonal fark düşüyor.  

Ara zamanlı çekim modunda, kareler arası ışık titremelerini (flickr) azaltmak için çekim pozlama düzeltmesi seçeneği gelmiş 

Daha önce, perde hızı çarkının hemen altında mekanik olarak sunulan ışık ölçüm sistemi artık menüde Işık ölçer adıyla yer alıyor. Dilerseniz bir fonksiyon tuşuna atabiliyorsunuz.  

Üst üste pozlama seçeneği de çekim modları çarkından çıkarılmış ve menüye alınmış. Menüde bu seçeneği açtığınızda 9 kareye kadar üst üste çekim yapabiliyorsunuz. Bunların karıştırma seçenekleri Toplam / Ortalama / Parlak ve Karanlık. Bunların nasıl sonuçlar ortaya koyduğunu görmek için bu konuya özel bir video yapmak lazım sanırım.  

Kullanıcı ayarları menüsüne, pil ömrünü gösteren bir ekran koymuşlar ki bence iyi olmuş. 

Q menüsünüiçeriğinde neler olacağını seçtiğiniz gibi, menüde kaç farklı ayar gösterilebileceğini 4-8-12-16 seçeneklerinin arasından yapabiliyorsunuz. Menünün geri planı siyah mı olsun, saydam mı olsun belirleyebiliyorsunuz. Üstelik tüm bu seçenekleri fotoğraf ve video için ayrı ayrı belirleyebiliyorsunuz. Hatta Q menü tuşuna başka bir fonksiyon atayarak Q menüsünü hepten ortadan kaldırabiliyorsunuz.  

X-T4’te özelleştirerek içinde işlev atayabileceğimiz 14 farklı fonksiyon butonu var. Bu butonlara 8 sayfada listelenmiş 60 farklı işlevi atayabiliyoruz. Yani biraz uğraşsak makinayı bize geldiği haliyle hiç ilgisi olmayan bir tuş takımına çevirme şansımız bile var. 

Güç yönetimi seçeneklerinde normal ve hızlandır vardı. Şimdi ilave olarak Ekonomik seçeneği de eklenmiş. Ayrıca vizör ve LCD ekran için öncelik belirleme seçenekleri de sunulmuş. Bunlar, kare sayısı önceliği ki böylece hareketi ekranda veya lcd ekranda akıcı olarak izleyebiliyoruz. Çözünürlük önceliği ile vizör ve LCD çözünürlüğünü artırabiliyoruz. Düşük ışık önceliği ile de karanlık sahnelerde vizörden veya lcd’den iyi görüntü almak için parlaklığı optimize edebiliyoruz.  

Video ayarlarına geldiğimizde 

FHD, FHD DCI (17×9), 4K ve 4k DCI (17×9) oranlarda, 24 ile 60 kare arasında video çekebiliyoruz. Verilerimiz 50 ile 400 Mbps bitrate aralığında olabiliyor.  

Dosya biçimlerimiz X-T3’e göre biraz farklılaşmış. H.265 (HEVC) Mov seçeneği en kaliteli çıktıyı veren seçenek. Bununla birlikte bu standart ile uyumlu cihazlar henüz kısıtlı. Düzenleme ve oynatma anlamında sıkıntı yaşanabilir.  

MOV/H.264 bu anlamda daha kullanışlı bir seçenek. Ancak eğer Youtube, instagram gibi sosyal medyaya video yapıyorsanız MP4/H.264 ideal bir çözüm olarak geliyor. 

Ful HD yüksek hızlı kayıt seçeneği, 240p’de çekim yapabiliyor ve bunu 24p’de oynattığınızda 10 kat yavaşlatılmış görüntü elde edebiliyorsunuz.    

F-Log kayıt yapabiliyorsunuz ve F-Log kayıt sırasında LCD ekranda veya vizörde BT.709 eşdeğeri renk düzeltmesi uygulanmış olarak izleyebiliyorsunuz. Bu da video çekerken çekilen şeyi gerçeğe yakın renklerde görmek adına oldukça kolaylık sağlıyor.        

Video kalitesi ayarları, film simülasyon modları, ton eğrisi, yüz göz tanıma sistemi,  AF aralığı sınırlayıcı video gibi birçok özellik mevcut. 

Mikrofon girişini, mikrofon veya Linein girişi olarak ayarlayabiliyorsunuz. Dahili ve harici mikrofon db ile –30 db arasında ayarlanabiliyor. Rüzgar sesi, alçak kesim filtresi gibi filtreler mevcut.  

Video zamanlayıcı kullanılabiliyor ve buna ilişkin detaylı ayarlar mevcut.  

Video ayarları ile ilgili birçok detay mevcut ve bunları etraflıca başka bir videoda incelemek gerekli.  

 

Makine hakkında nihai fikirlerimi söylemeden önce, beğenmediğim, geliştirilmesi gerektiğini düşündüğüm yönler şunlar oldu: 

Şarj cihazının kutudan çıkmaması ve pil şarjını doğrudan makine üzerinden yapmak zorunda oluşumuz bence en büyük negatif. Makinayı şarj olurken kullanamayacak olmamız veya bir powerbank kullanırken USB-C portunu meşgul ediyor olmamız hoş değil. Ekstra masraf yapıp, şarj cihazı almak zorunlu gibi.  

Daha önce söylediğim gibi kulaklık çıkışı olmaması da eleştirdiğim bir yön oldu. Tasarım bir şekilde zorlanıp, kulaklık çıkışı eklenmeliydi. 

Bir diğer eleştirim, menülerdeki Türkçe tercümeler. Bazı konular tam yerine oturmakla birlikte bazılarında da anlamak için takla atmak gerekiyor. Bence Fujifilm Türkiye bu işe el atmalı ve bu menüyü fotoğrafçıların görüşünü alarak tam Türkçeye çevirmeli. İlk yayınlanan güncelleme ile de hayata geçirmeli.  

 Artılara ve eksiler bu şekilde baktıktan sonra, yaptığım incelemede şu sonuçlara ulaştım arkadaşlar. X-T4 özellikle IBIS ile birlikte gerçekten çok güçlü, çok etkili bir makine. Hem fotoğraf çekenler için hem de video çekenler için.  

Eğer video sizin hayatınızda daha etkin ise X-T4 şu anda krop sensörlü makinalar içinde alınabilecek en donanımlı video kameralardan birisi. SD karta 4:2:0, HDMI cihazına 4:2:2 kayıt yapabilen, 240P’ye kadar yüksek hızlı çekim yapan, F-Log ve film simülasyon kayıt seçenekleri bulunan bir X-T4, sizin video işlerinizde elinizi çok güçlendirir. X-T4’ü gönül rahatlığı ile alabilirsiniz.  

Eğer ağırlıklı olarak fotoğrafçı iseniz, video çekmiyor ya da arada sırada dostlar alışverişte görsün misali çekiyorsanız; mevcut durumunuza göre X-T4’ü değerlendirmelisiniz. Yani; 

  • Başka bir marka modelden Fujifilme geçmek istiyor ve hangi modeli seçmeniz gerektiğini bilmiyorsanız, başlamak için X-T4 ideal olabilir. Böylece yeni bir markada dört dörtlük bir makinaya sahip olabilirsiniz.  
  • X-T1, X-T2 veya benzeri bir Fujifilm kullanıcısı iseniz ve üst modele terfi için bütçeniz varsa, X-T4 sizin için doğru seçenek olacaktır. Çünkü siz X-T3’e geçmeyerek elindekini uzun süre kullanan tüketicilerdensiniz. X-T4 de sizi uzun süre sorunsuz taşır. 
  • X-T3 kullanıcısı iseniz, X-T4 fotoğraf kalitesi anlamında size ilave bir şey sunmuyor. Yazılımsal bazı kolaylıklar, özellikler sunuyor. Ancak IBIS gerçekten fark yaratan bir özellik. Burada durup düşünmeniz gerekiyor. Eğer IBIS sizin için hayati değilse, X-T4’e geçmeniz gerekmez. Aradaki fark ile bir tane sabit lens alabilirsiniz. Ama ben makinamda IBIS isterim, düşük ışık koşullarında sıkça çalışıyorum ve elde çekim yapmak istiyorum diyorsanız aradaki farkı göze almanız gerekir.  
  • Bütçeniz sınırlı ise, X-T4’ün çıkması ile birlikte X-T3, X-T2 ve X-T1 makinaları göreceli olarak ucuzlayacaktır. İlginç tarafı bu makinaların tamamı hala çok iyi ve çok başarılı makinalar. Bütçenize göre bunlardan birisini alabilir ve bütçenizle barışık yaşayabilirsiniz.   

Hoşça kalın…