Bugün sizlerin karşısına farklı bir video ile geliyorum. Bu videoda güncel olarak piyasada ağırlıklı olarak hüküm süren üç farklı sensörü birbiri ile karşılaştıracağım. Bunun için elimde APS-C yani kroplu sensörü temsilen X-T4, full frame sensörü temsilen Sony A7r IV ve orta format sensörü temsilen Fujifilm GFX100S var.  

Sonuçları merakla bekliyorum. Sizin de ilginizi çekiyorsa haydi buyurun… 

 

Konuya başlarken belirtmek isterim ki bugünkü amacımız bir marka modeli öne çıkarmak ya da bir diğerini yermek değil. Amacımız, şu ortamda hasbelkader benim ulaşabildiğim modeller bu makinalar olduğu için örnek olarak önünüze bunlar geldi. Başka marka, modellere ulaşabilseydim bambaşka markalarla yapabilirdim bu değerlendirmeyi. Niyetimiz marka/modelleri karşılaştırmaktan daha ziyade farklı büyüklüklülerdeki sensörleri ve onların fotoğrafik çıktılarını karşılaştırmak. Daha en baştan bunu bilerek izleyin lütfen. 

Karşılaştırma işine birkaç temel bilgi vererek başlayalım.  

Çok değil bundan 15-20 yıl kadar önce analog fotoğraf makinaları kullanılırdı. Analog makinalarda çoğunlukla kullanılan filmlerin boyutu 36mm x 24mm idi. Fotoğraf makinalarında dijital dönüşüm olduğunda full frame ya da tam boy sensörlerin adı anılmaya başlandı ki bu sensörler de tıpkı eski film boyutlarındaydı yani 36mm x 24mm. 

Gerek maliyetleri gerekse fotoğraf makinalarını küçültmek için değişik boyutlarda sensörler de üretildi. Bunlardan en yaygın olanı APS-C diye adlandırdığımız krop sensörlerdi. Boyutları karşılaştırarak ifade etmek içinde sensörlerin diyagonal ölçülerinin oranlandığı krop çarpanı ifadesi kullanıldı. Örneğin Fujifilm, Nikon gibi firmalar 1,5 krop faktörlü sensör üretirken, Canon 1,6 krop çarpanlı sensör üretti. Krop çarpanının nasıl hesaplandığına hemen bir bakalım. Lise matematik dersinden pisagor denklemini hatırlayacak olursak 

Diyagonal ölçüsü = Karekök (uzun kenarın karesi + kısa kenarın karesi)  

Full frame için diyagonal = Karekök(362 + 242) = 43,2 

Krop sensör için diyagonal = Karekök(23,52 + 15,62) = 28,2 

Krop çarpanı = Full frame diyagonal / krop sensör diagonal = 43,2/28,2 = 1,5 

Yine analog filmli dönemlerde 36mm x 24mm film boyutundan daha büyük filmler de kullanılırdı. Değişik boyutlarda olan bu filmlere de orta format denirdi. Orta format boyutu da dijital fotoğraf çağına taşındı. Full frame’den daha büyük olan orta format sensörün ölçüleri Fujifilm makinalar için 43,8mm x 32,9mm. Yani full frame sensörden yaklaşık 1,7 kat daha büyük bir yüzey alanına sahip. Adet olduğu üzere krop çarpanını bulacak olursak: 

Orta forma için diyagonal = karekök(43,82 + 32,92) = 54,8mm 

Krop çarpanı = Full frame diyagonal / krop sensör diagonal = 43,2/54,8 = 0,79 

Bu noktadan sonra yapacağımız testlerde, eğer eşdeğerlilik gerekirse, full frame’den orta formata 0,79’a bölerek, full frameden krop sensöre ise 1,5’e bölerek hesap yapacağız.  

Bu modeller arasında lens odak uzaklıklarında eşdeğerliliği sağlamak çok kolay değil. Bu nedenle birbirine en yakın olabilecek lensleri seçtim. Sony A7r IV ile birlikte 24-70mm f/2.8 lensi, Fujifilm GFX100S ile 32-65mm f/4 lensi, Fujifilm X-T4 ile birlikte de 16-55 f/2.8 lensi kullandım. 

Artık testlerimize geçebiliriz.     

DİNAMİK ALAN KARŞILAŞTIRMASI 

-5 Stop ve +5 Stop hatalı çekimlerden kurtarma 

  • Orta format, full frame ve APS-C sensörlerde dinamik aralığı fiilen test edebilmek için Pakize’yi başrolde oynattığım ekrandaki gibi bir sahne kurdum. Bu sahnede doğru pozlama değerlerini en düşük temel yani base  ISO, f/5.6 diyafram değerlerinde yakaladıktan sonra perde hızını değiştirerek -1,-2,-3,-4,-5 stop az pozladım. RAW olarak çektiğim bu fotoğrafları Lightrooma attım. Burada -1 pozladığımı +1 stop ışık vererek, -2 pozladığıma +2 ve nihayetinde –5 pozladığıma +5 stop ışık vererek normalize ettim.  
  • Aynı fotografik değerlerde, bu sefer +1,+2,+3,+4,+5 stop fazla pozladım. Yine bu RAW dosyalara Lightroom’da bu sefer –1, -2, -3, -4, -5 stop ışık azaltması uyguladım.  
  • Beklentim, kamerada doğru pozladığım fotoğraf ile sonradan Lightroomda ek ışık verdiğim veya ışığını kıstığım dosyaların birbiri ile aynı olması idi. Bu kapsamda dosyaları karşılaştırdığımda 
  • -5 stop için GFX100s, A7r4 ve X-T4 dosyalarını karşılaştırdığımda sadece GFX100s’e ait dosyanın kullanılabilir olduğunu, diğer iki dosyanın kullanılamaz olduğunu görüyorum.  
  • -4 stop için ise GFX zaten kullanılır durumda. A7r4 ve X-T4 karşılaştırması ilginç. A7r4’de şu bölgelerde renk greni kalıyor. X-T4’de renk greni yok ama luminans greni bir parça daha fazla. Fakat her iki dosyada kullanılabilir.  
  • -3 stop ve daha aşağılarda tüm dosyalar kullanılabilir o yüzden bakmıyorum. Şimdi diğer yöne geçelim yani fazla pozladığımız ve tersi yönde poz telafisi yaptığımız dosyalara. 
  • +5 stop pozlamada her üç makinada da beyaz patlaması oldu ve dosyaları kurtaramadım. 
  • +4 stop fazla pozlamada GFX ve X-T4’ün beyaz patlamaları kurtarılamadı. A7r4’de yer yer sorunlu bölgeler olsa da dosyanın geneli iyi durumda ve kurtarılabildi. 
  • +3 stop ve daha aşağıdaki fazla pozlamalarda bütün dosyalar sorunsuz kurtarıldı.       

Ortalama pozlama/+2 Stop fazla/-3stop az pozlama 

  • Sensörlerin dinamik aralığına yönelik ikinci bir test yapmak için pencere önünde kitap okuyan eşimin fotoğrafını çektim. Oda içinin loş ışığı ile pencereden gelen parlak ışık arasında tahmini olarak 8-10 stop fark vardı. Bir önceki testimizden edindiğimiz tecrübe ile bu farkın tamamını makinalarımızla telafi etmemiz mümkün değildi. Ancak gerçek hayatta fotoğraf çekerken sıkça karşılaşacağımız bir durum olarak peşpeşe 3 fotoğraf çektim. Bunlardan ilkinde makinaların ışık ölçerlerini ‘çoklu bölge’ seçtim. Böylece makinanın hem parlak hem de karanlık bölgelerden ışık alarak ortalama bir pozlama yapmasını sağladım. İkinci karede pencere dışını doğru pozlamak adına -3 stop karanlık çektim. Üçüncü karede ise içeriyi doğru pozlamak adına +2 stop fazla pozladım.  
  • RAW olarak çektiğim bu fotoğrafları Lightrooma attıktan sonra tüm fotoğraflarda Aydınlık skalasını minimum seviyeye, gölgeler skalasını maksimum seviyeye çektim. -3 stop az pozladığım fotoğraflara +3 poz ışık ilave ettim. Tam tersine +2 stop fazla pozladığım fotoğraflardan da –2 stop ışığı kıstım. 
  • Buradan beklentim, bilerek fazla ve eksik pozladığım fotoğrafları editleme sırasında telafi etmeye çalıştığımda ortaya çıkacak sonucun, doğru pozlayarak çektiğim fotoğrafa ne kadar yaklaştığını görmek olacak. Bu da bir anlamda dinamik aralığı test etmek anlamına gelecek. Gelin şimdi sonuçlara bakalım.  
  • Öncelikle ortalama ışık ölçümü ile pozladığımız kareleri karşılaştıralım. GFX100s hem dışarıdaki aydınlığı hem de içerideki gölgeleri gayet güzel pozlamış. Her taraftan detay görebiliyoruz. A7r4 için de aynı şeyleri söyleyebiliriz ancak her iki çekimde de pozometreler ‘0’ değerini göstermesine rağmen bu fotoğraf 1/3 stop kadar daha aydınlık. Buna paralel olarak dışarıda detay daha az. X-T4’den gelen fotoğrafa bakacak olursak, orada da aydınlık ve karanlık alanların başarılı bir şekilde pozlandığını görüyoruz.  
  • İkinci grup olarak –5 stop az pozlayıp, editleme aşamasında telafi ettiğimiz fotoğraflara bakalım. GFX100s, A7r4 ve X-T4’de tüm fotoğraflarda yapılan poz telafisinin başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Elbette +5 stopluk bir poz telafisi gölge alanlarda bir miktar gren ortaya çıkarmış durumda. Bu gren seviyesi GFX100s ve A7r4’de rahatsız edici durumda değil ancak X-T4’de görünür durumda. 
  • Üçüncü ve son grup olarak +2 stop fazla pozlayıp, editleme aşamasında ışığı kıstığımız fotoğraflara bakalım.  Her üç fotoğrafta da aydınlık bölgenin tamamını geri kazanamadık. Ancak GFX100s ve X-T4’de kazandığımız bölgeler daha fazla. A7r4’de aydınlık bölgelerin hemen tamamını kaybetmiş durumdayız.  

Sonuç olarak; her iki test de doğruladı ki GFX100s –5 ile +3 stop aralığında, A7r4 –4 ile +4 stop aralığında, X-T4 ise –4 ile +3 stop aralığında sorunsuz çalışabiliyor.  

ISO PERFORMANSI KARŞILAŞTIRMASI 

  • ISO 12800: Tüm fotoğraflara %100 büyütme ile baktığımızda, hepsinde greni gözle rahatlıkla görebiliyoruz. Ancak birbirleri ile kıyasladığımızda gren açısından en az gözü tırmalayan seviyenin GFX100S’de olduğunu görüyoruz. A7r4 ile X-T4 ise birbirlerine çok yakın seviyelerde. 
  • ISO 6400: ISO 6400 seviyesinde, GFX100S’de gren kabul edilebilir sınırlarda ve gözü tırmalamıyor. A7r4 ve X-T4’de ise kendini oldukça hissettiriyor.  
  • ISO 3200: GFX100S’de gren diğer makinalardaki grenlere göre bariz bir şekilde az ve rahatlıkla her türlü işte kullanılır seviyede. A7r4 ve X-T4’de ise gren halen görünür durumda. Ancak zorda kalınırsa, büyük baskı ya da detay işlerde kullanılmadığı sürece iş görebilir. 
  • ISO 1600: Bu seviyede GFX100S’de hissedilir hiç gren yok gibi ve diğer rakiplerinden yine önde. A7r4 ve X-T4’de gren seviyesi rahatlıkla kabul edilebilir seviyelerde.  
  • ISO 800: Tüm makinalardan gelen örnekler ISO açısından gayet sorunsuz ve her türlü işte kullanılacak seviyede.  
  • Daha düşük ISO seviyelerinde tüm makinaların performansı çok iyi olduğu için detaya girmeye gerek görmüyorum.  

Gren seviyesi için ulaştığım sonuç şöyle, yüksek ISO gren performansı açısından en başarılı makine GFX100s. 12800 ISO’da dahi kabul edilebilir fotoğraflar üretiyor. A7r4 ve X-T4 için ise zorda kalmadıkça 3200 ISO’nun üzerine çıkmamak lazım. 

ALAN DERİNLİĞİ KARŞILAŞTIRMASI 

Elimizdeki üç farklı sensör ebadının alan derinliği üzerindeki etkisini görmek için, yoğun hava muhalefeti nedeniyle dışarıya çıkamadığımdan ötürü evimde şöyle basit bir düzenek kurdum. Konuya giriş yapmadan önce hemen birkaç teknik bilgiyi paylaşmak istiyorum. Aslında sensör ebadı alan derinliği doğrudan etkilemez.  Belirlediğimiz bir diyafram değeriyle, orta format, full frame ve APS-C kameralarla çekeceğimiz fotoğraflarda aynı derinliği elde ederiz. Diğer taraftan APS-C sensör ile elde edilen kadrajın aynısını yakalayabilmek için Full frame sensörlü kamerada objeye daha yakın olmak, orta format kamerada ise çok daha yakın olmak zorundayız. Bildiğimiz gibi objeye yakınlaştığımız ölçüde de daha sığ bir alan derinliği elde ederiz.  Ancak bunun sebebi dolaylı sebebi sensör ebatı, doğrudan sebebi objeye yaklaşmış olmanızdır. 

Bu bilgiler ışığında alan derinliğini belirlemek için 3 test çekimi yapacağım. 

Her lensin en açık f değerinde alan derinliği karşılaştırması 

  • GFX100S’in en açık f değeri diğer iki rakibine göre 1 stop daha kısık olmasına rağmen, sığ alan derinliği etkisi X-T4’e göre çok daha iyi. A7r4’ün temsil ettiği full frame’de de bu etkinin oldukça iyi olduğunu görebiliyorum ancak orta format sensörde geçişler çok daha yumuşak ve ipeksi.  

Aynı f değerinde alan derinliği karşılaştırması 

  • Bütün makinaları ortak en küçük diyafram değerine yani f/4’e getirdiğimizde sığ alan derinliği etkisinin en pürüzsüz, ipek gibi ve tatlı geçişlere sahip olduğu makinanın GFX100s olduğunu görüyoruz. Sonra da sırasıyla A7r4 ve X-T4 geliyor.   

Eşdeğer f değerinde alan derinliği karşılaştırması 

  • Eşdeğer diyafram açıklığında bokeh etkisine bakmak için en küçük sensör yani APS-C sensörün f/2.8 değerini referans aldım. Bu değer 1,5 krop faktör ile değerlendirilince full frame sensörde 4,42’ye karşılık geliyor ki A7r4’de f/4.5 aldım. Yine orta formata göre uyarlayınca 5,3 değerine karşılık geliyor ki bunu da en yakın üste tamamlayarak f/5.6 aldım. Teorik olarak artık diyafram değerleri eşdeğer. Bakalım alan derinliği nasıl etkilenecek. Alan derinliği etkisi diyaframları eşdeğer kıldığımız için ekranda gördüğünüz gibi birbirine çok yakın. Ancak alan derinliği etkisinin pürüzsüzlüğü ve ipeksi doku için sıralama değişmedi: GFX100s, A7r4 ve X-T4. Burada en etkin faktör, daha fazla piksel sayısına sahip olan sensör daha pürüzsüz görünüyor.  

Buradan çıkan sonuç şudur ki, sensörler eşdeğer diyafram açıklıklarında benzer alan derinliklerine sahipler.  

FOTOĞRAF KALİTESİ KARŞILAŞTIRMASI  

Fotoğraf kalitesi karşılaştırması için çektiğim fotoğraflar yukarıdaki videoda mevcut. 

SONUÇ 

Elde ettiğimiz sonuçları şöyle bir toparlayacak olursak,  

  • Dinamik alan konusunda başarı sıralamamız orta format, full frame ve APS-C şeklinde 
  • Yüksek ISO performansı konusunda en başarılı orta format, full frame ve APS-C hemen hemen eşdeğer 
  • Alan derinliği performansı konusunda eşdeğer diyafram değerinde benzer alan derinliği değerleri ortaya çıkmakla birlikte; sırasıyla orta format, full frame ve APS-C sensörlerde pürüzsüz geçiş ve ipeksi görüntü elde edebiliyoruz.  
  • Ancak orta format ile açık diyaframlı bir lens kullandığımızda, inanılmaz güzel bir sığ alan derinliği etkisi elde ettiğimizi not ediyoruz.  
  • Fotoğraf Kalitesi açısından da orta formatın belirgin şekilde öne çıktığını, ikinci sırada yer alan full frame ve aynasız sensörlerin eşdeğer sayılabilecek, küçük bir farkla fotoğraf kalitesi ürettiğini görüyoruz.  

Evet arkadaşlar. Bugün sizlerle birlikte orta format, full frame ve APS-C sensör boyutlarını anlamaya, birbirlerine karşı olan avantaj ve dezavantajlarını görmeye çalıştık. Umarım beğenmişsinizdir, umarım işinize yarayacak bilgiler paylaşmışımdır. En başta söylediğim gibi amacımız, marka-modelleri karşılaştırmak değil, sensör tiplerine göre elde edeceğimiz sonuçları karşılaştırmaktı. Bunu unutmamanızı rica ediyorum.