Merhaba.
Son dönemlerde incelenmek üzere farklı marka ve modellerden fotoğraf ve video ekipmanları geliyor. Bu mutluluk verici bir şey. Bugün de elimizde Panasonic markasının Lumix S5 model full frame kamerası ve bu makina için üretilmiş 24mm, 50mm ve 85mm f/1.8 prime lensler var. Ülkemizde az tanınan bu modeli siz de merak ediyorsanız haydi buyurun.

Bu makine ve lensler, Panasonic Türkiye distribütörü Başarı Yayıncılık tarafından gönderildi. Kendilerine teşekkür ederim. Ancak bu bir sponsorlu tanıtım değil, her zaman olduğu gibi bağımsız bir şekilde elimizdeki ekipmanları inceleyeceğiz ve tarafsız bir değerlendirme yapacağız. Bunu en başta söylemiş olalım.

Yeri gelmişken, bu tür değerlendirmelerin devamı için kanalımıza destek olmak adına abone olmanız, beğenmeniz, paylaşmanız ve yorum yapmanız önemli. Faydalı buluyorsanız, lütfen desteklerinizi esirgemeyin. Teşekkürler.

Birçoğunuzun bildiğini düşünüyorum ama yine de belirtmeden geçmek istemiyorum. Bu benim elime aldığım ilk Panasonic Lumix fotoğraf makinası. Bu nedenle, bu markanın diğer modelleri ile karşılaştırma yapmam mümkün değil. Sadece elimdeki makinayı değerlendireceğim, bilginiz olsun.

Tekrar elimizdeki makinaya dönecek olursak, Panasonic Lumix S5 modeli, full frame bir makine. Aslında Panasonic, G serileri ile mikro four-third aynasız makinalarını, S serileri ise Full frame aynasız makinalarını işaret ediyor. Ülkemizde Panasonic fotoğraf makinaları pek tanınmıyor, bu nedenle belki de hakettiği ilgiden azını görüyorlar. Bu video ile ilgisi olanlara bir parça ışık tutabileceğimizi umuyorum.

Makinayı elime aldığımda ilk hissettiğim şey ergonomisinin çok iyi olduğu. Tutamak ve başparmak dayanağı sayesinde makine elinizin bir parçası gibi oluyor. Rahat ve sağlam tutuş güven veriyor. Diğer taraftan full frame bir gövde için oldukça küçük sayılabilecek bir gövdesi var ve sadece 714 gram ağırlığında. Arka tarafta 270 derece dönebilen hareketli bir LCD ekran var. Bu ekranın çözünürlüğü 1.840.000 nokta. Dokunmatik hassasiyeti ise neredeyse cep telefonu kadar iyi. Elektronik vizör ise 2.360.000 nokta çözünürlükte ve büyütme oranı 0,74x. Görüntüyü saniyede 120 kare yenilediği ve saniyenin onbinde 5’i kadar küçük bir gecikmesi olduğu için optik vizör gibi konuyu rahatlıkla izleyebiliyorsunuz. Makinanın üzerindeki bu çark sayesinde P, S, A, M modları, normal, hızlı ve yavaş video modları, C1, C2 ve C3 kişiselleştirilmiş ayarlar arasında dolaşabiliyorsunuz. Yine makinanın üst kısmında bulunan WB, ISO ve poz telafisi tuşlarına basarak bu ayarları da kolayca yapabiliyorsunuz. Burada bir de hızlı video başlatma tuşu var ki anlık olarak video çekme kararınızda işinizi kolaylaştırıyor.
Diğer tarafta ise çekim tiplerini seçebileceğiniz bir çark var. Bu çarkı çevirerek tekil fotoğraf, seri çekim, timelapse modu, stopmotion modu ve self timer modları arasında geçiş yapabiliyorsunuz. Bu arada belirtmeliyim ki daha önce incelediğim makinalarda timelapse özelliği vardı ama ilk defa bu makinada stop motion video oluşturma özelliğini gördüm, takdir ettim doğrusu.
Arka yüze geldiğimizde tekil otofokus, sürekli otofokus ve manuel fokus arasında geçiş yapabileceğimiz bu mandal var. Bu mandalın tam ortasına yerleştirilen bir tuş ile otofokus modlarını seçebiliyorsunuz ki bu sayede netleme ile ilgili tüm seçeneklere bu bölgeden ulaşabiliyorsunuz. Bu tasarımı çok beğendiğimi belirtmeliyim.
Otofokus modları deyince hemen biraz açalım. Makinada bu anlamda geniş bir yelpaze mevcut. Bunlar
• Yüz/göz/vücut/hayvan tanıma
• İzleme
• 225 alan
• Yatay veya dikey bölge
• Oval bölge
• Alan ve genişletilmiş tek alan
• İğne ucu keskinliğinde otofokus modları.
Her birini farklı amaçlarla kullanabilirsiniz. İğne ucu modunu çok beğendim, bu modda deklanşöre yarım bastığınızda ekranın ortasındaki bir bölgede netleme alanı büyütülüyor ve netliğinizi nokta atışı yapabiliyorsunuz.
Arka yüzdeki diğer tuş takımı ise önizleme, AF-ON butonu, hızlı menü (Q) butonu, gösterim modları arasında dolaştıran DİSP butonu, silme butonu. Menü ve seçenekler arasında dolaşmak için ise dönerli navigasyon tekeri ve joystick mevcut. Her ikisi de işlevini son derece başarılı ve akıcı olarak yapıyor.
Makinanın USB-C, mikro HDMI, 3,5mm.lik mikrofon ve kulaklık portları olduğunu, birisi XC I ve diğeri XC II olacak şekilde iki tane SD kart yuvası olduğunu söyleyerek tasarımı tamamlayalım.
Elimizde tuttuğumuz makine 24,2 mp çözünürlükte full frame bir sensöre ve Venüs işlemciye sahip. Full frame boyutlarında bir sensör ve 24,2mp gibi bir çözünürlük olunca, herbir pikselin boyutu büyüyor bu sayede piksellerin ışık tepkimesi daha kolay oluyor. Bunun sonucunda bu makinada 100-51200 aralığında doğal ISO ve 50-204800 arasında da genişletilmiş ISO kullanabiliyoruz. Böylece düşük ışık şartlarında yüksek ISO değerlerine çıktığımızda gren açısından sorun yaşamıyoruz.
Diğer taraftan makinada çift ana ISO teknolojisi kullanılmış.
Bu sayede özellikle, düşük ışıklı ortamlarda fotoğraf ve video çekerken bizi grenlere karşı koruyor.
Makine 24,2 MP demiştik ancak yüksek çözünürlük modunu kullanarak 96mp jpg ve raw fotoğraflar da çekebiliyoruz ve çok detay isteyen durumlarda bu özellik çok işe yarıyor.
Yine elde fotoğraf/video çekimi sırasında oluşabilecek sarsıntıları bertaraf etmek üzere gövde içinde 5 eksenli sarsıntı giderici yani IBIS var. Bu mekanizma yeri geldiğinde bize 5 stopa kadar avantajlar sağlıyor. Lens üzerindeki sarsıntı giderici de devreye girince bu avantaj 6,5 stopa kadar çıkabiliyor.
Bu makine, emsallerine göre seri çekim hızı konusunda biraz yavaş kalmış durumda. Saniyede 7 kareye kadar çıkabiliyorsunuz. Daha hızlı seri çekim koşullarına ihtiyaç duyarsanız fotoğrafların boyutlarını 6K veya 4K boyutlarına düşürerek saniyede 30 kare ve hatta 60 karelere ulaşabiliyorsunuz.
Makine DMW-BLK22 kodlu pil ve şarj cihazı ile birlikte geliyor. Bu pil ile LCD ekranı kullanarak 440 kare, vizörü kullanarak 470 kare çekebildiğiniz söyleniyor. Ayrıca güç tasarrufu modunda 1500 kareye kadar çıktığı ifade ediliyor ancak benim bunları deneme fırsatım olmadı. Deneyerek görmek lazım.
Şimdiye kadar paylaştıklarımdan fotoğraf alanında oldukça başarılı ve nitelikli olan bu makine için gelelim video özelliklerine.
Panasonic Lumix S5, ekrandaki tabloda da göreceğiniz üzere FHD veya 4K modlarında, 8 bit veya 10 bit, 4:2:0 veya 4:2:2, 24p ile 60p aralığında, H.264 veya H.265 kodek ile, mp4 veya mov dosya formatlarında video çekebiliyor. Bu videoların bitrate değeri seçimlerimize bağlı olarak 20 ile 200 arasında olabiliyor. Buraya kadarı çok güzel ama rakiplerinde de çok benzer değerler var. Ama sıkı durun, farklı nokta şu ki 10bit derinliğindeki seçimlerde video süresi 30 dakika ile sınırlı iken 8bit derinliğindeki 4K dahil videolarda çekim süresi sınırsız daha doğrusu SD kartınızın kapasitesi ile sınırlı. Bu video işi yapan birçok arkadaşımızın çok hoşuna gidecektir diye düşünüyorum.
Diğer taraftan maximum FHD 180fps’de yüksek hızlı çekim yani ağır çekim yapılabiliyor. Yine sık görmediğimiz bir özellik olarak anamorfik 4K çekim de mümkün Lumix S5 ile. HDMI kayıt cihazına 10 bit 4:2:2, 60p kayıt mümkün.
Yüz/göz/baş ve hayvan takibi video için de geçerli. Fotoğrafta ki kadar olmasa da takip fonksiyonu görevini yapıyor.
İnceleme videomuzu bitirmeden önce son bir konu olarak da lenslere değinelim. Panasonic Lumix S5, L mount lenslerle kullanılıyor. L mount, aynı zamanda Laica lensler tarafından kullanılıyor. Laica, panasonic ve sigma L mount lensler üretiyor. Bana örnek olarak gelen 24mm, 50mm ve 85mm lensler panasonic tarafından Laica sertifikalı olarak üretilmiş lensler. Bu prime lenslerin en belirgin fiziksel özelliği farklı odak uzaklığına sahip olmalarına rağmen aynı boyut ve ölçülerde olmaları. Elbette filtre çapları da aynı. Bu ince düşünülmüş bir detay bence. Bu video lens inceleme videosu olmadığı için uzatmadan herbir lensin son derece keskin ve başarılı olduğunu söyleyerek detayları pas geçiyorum.
Sonuç olarak, ilk defa elime aldığım Panasonic S5 beni her yönüyle şaşırttı. Elbette yıllarca Fujifilm makinalar kullanan birisi olarak ilk etapta bir yabancılık çektim. Ama özellikle açık, basit, görsel olarak sade ama işlevsel olarak dolu olan menüsü acemiliğimi çabuk atmama katkı sağladı. Deneyimlediğim özelliklerin birçoğu hoşuma gitti. Keşfedilecek, deneyimlenecek birçok şey kaldı geride. Fotoğraf kalitesi rakipleri ile kafa kafaya mücadele edecek güçte. Video alanında ise daha fazla sürprizle dolu. Gerek profesyonelce video işi üreten, gerekse sosyal medyaya içerik üretenler için dolu dolu özellikleri mevcut. Bütün bu artılara rağmen, bu makinanın daha çok tanınır olmaması da şaşırttı beni. Elindeki sistemi değiştirmeyi düşünenler, full frame makinaya geçmek isteyenler, dslr’den aynasıza geçiş yapmak isteyenler, video üreticileri, içerik üreticileri gibi birçok kişi için güzel bir alternatif oluşturabilir. Mutlaka incelemeniz, deneyimlemeniz gereken bu makinayı ben gönül rahatlığı ile öneriyorum.
Bir başka videoda, başka bir konuda, tekrar görüşünceye kadar hoşçakalın, sağlıklı kalın.