Bildiğiniz gibi son 3-5 yıldır, sokak fotoğrafçılığı belki de hiç olmadığı kadar popüler oldu. Maalesef bir çok da başarısız fotoğraf üretildi. Gördük ve geçti. Bizde hiçbir iz bırakmadı. Diğer taraftan elbette, bir çok güzel fotoğraf üretildi, üretiliyor. İlgi ve beğeni ile izledik, izliyoruz… 

Bugün sizlerle sokak fotoğrafçılığında başarıyı yakalamak için bazı ipuçları hakkında konuşmak istiyorum. Eğer konu sizin için de ilgi çekiciyse, hadi buyurun… 

 Sokak, insanın çalıştığı, insanın yaşadığı, insanlarla iletişim kurduğu, paylaştığı, paylaşamadığı, sevdiği, nefret ettiği, mutlu olduğu, kederlendiği, güldüğü, ağladığı, doyduğu, aç kaldığı yer. 

Sokak, yaşamın akıp gittiği yer. Sokak, hayatın ta kendisi… 

Sokakta fotoğraf çekmek, hayatın ta kendisini çekmek demek… Bana göre sokak fotoğrafçılığı, yaşamı fotoğraflamak demek, her yönüyle… 

Böyle bir ortamda başarılı fotoğraflar çıkarmak için nelere dikkat etmeliyiz, gelin teker teker inceleyelim.  

1) BASİT OLUN. 

Sokakta akıp giden yaşamı, olduğu gibi yakalayabilmek ve olduğu gibi fotoğraflayabilmek için görünmez olmanız gerekir. Eğer bilim-kurgu filmlerindeki gibi bir görünmezlik elbiseniz yok ise, görünmez olmanın en basit yolu “basit veya sıradan” olmaktır. Sıradan bir insan gibi giyinin. Dikkatleri üzerinize çekecek renkli kıyafetlerden, janjanlı aksesuarlardan kaçının. Sokakta herkesin size bakmasını sağlayacak tipte yüksek sesten, garip hareket ve davranışlardan uzak durun. Eğer sokakta kimse sizi fark etmiyorsa, işte o zaman görünmez olmuşsunuzdur.  

2) EKİPMANI MİNİMAL TUTUN 

Biz fotoğrafçılar, üzerimize bir fotoğrafçı yeleği giymeyi, elimize kocaman lensimiz takılı; kocaman makinamızı almayı, sırtımıza da diğer kocaman ekipmanlarımızı taşıdığımız sırt çantamızı takmayı çok seviyoruz nedense. Böyle olmazsa sanırım kendimizi çıplak hissediyoruz. Oysa, empati yapıp şöyle dışardan bir baksak, bu halimiz “bu bir fotoğrafçı” diye bas bas bağırıyor. Fotoğrafın bu kadar çok çekildiği ve ne amaca hizmet ettiğinin bilinmediği, kontrol edilemediği bir ortamda bu görüntü insanlara antipatik geliyor. Eyvah diyorlar, eyvah, bir fotoğrafçı. Şimdi bizi de en olmadık zamanımızda çeker, internette paylaşır, eşe dosta rezil oluruz” diye düşünüyorlar. İrkiliyorlar ve doğallıklarını yitiriyorlar. İşte bu yüzden ekipmanı minimal tutmak gerekli. En ideali küçük bir fotoğraf makinası ve üzerinde tek bir lens. Üstelik lenste mümkünse en küçük boyutlu, mümkünse prime bir lens. Cebinize koyacağınız yedek pil ve kart. Başka hiçbir şeye gerek yok.  

3) ÖN AYAR YAPIN 

Sokak fotoğrafçılığında, zaman ile yarışıyorsunuz. Akıp giden zaman içerisinden “o anı” yakalamaya çalışıyorsunuz. Bu nedenle her bir kare için tekrar tekrar ayar yapacak zamanınız olmayacak. O nedenle ön ayar yapın. Nedir ön ayarlarımız? 

 Herşeyden önce perde hızını 1/250 veya daha yüksek bir perde hızına getirin. Böylece hareket eden nesnelerin netsizliği nedeniyle fotoğrafınızın çöpe gitme ihtimali neredeyse sıfırlanır. Elbette hareket netsizliği çekmek istediğiniz zamanlar ayar değişebilir ama diğer tüm durumlar için 1/250 ve üzerini kullanın.  

Yine sokakta, yaşamı genellikle ortamdan izole edip çekmeyiz. Genellikle, olayları, “o anı” ortamın bir parçası olarak çekeriz. Nadiren alan derinliğini tamamen sığ tuttuğumuz fotoğraflar çeksek de çoğunlukla alan derinliği geniş olur. Bu da bize f/8 civarı bir diyaframı işaret eder. Diyaframınızı bu değerlere ayarlayabilirsiniz.  

Diğer taraftan, sokaktaki ışık durumunu kompanze etmek için ISO’yu otomatik olarak ayarlayın. Bugün artık yeni nesil fotoğraf makinaları 1600 hatta 3200 ISO’ya kadar gren ya da kumlanma oluşturmuyorlar. Hoş sokakta doğru anda çekilmiş güzel bir fotoğrafta gren varmış/yokmuş kimin umurunda olur ki… 

Işığa yapmak istediğiniz anlık müdahaleleri de poz telafisi ile yapın. Poz telafisi bazen hayat kurtarabilir.  

Işık ölçüm modunu, alışkanlıkarınıza göre çok alanlı (multi), merkez ağırlıklı veya tek nokta (spot) seçebilirsiniz. Ben genellikle spot kullanıyorum.  

Otofokus kullanmayın. Netlik işini hızlandırmak için de yabancıların “zone focusing”, Türkçe tercümesiyle “alan netleme” denilen tekniği kullanın. Alan netleme kavramı, makinamıza belirli bir mesafe uzaklıktaki bölgenin net olabileceği şekilde bir ön netleme yapmamızı sağlıyor. Böylece örneğin objektifimize 1m ile 5m mesafedeki herşeyin net olabileceği bir net alan derinliği ayarlamış oluyoruz. Bu konuyu şu anda ekranda linkini gördüğünüz videoda anlatmıştım. Detaylar için onu izleyebilirsiniz.   

RAW + JPG çekin. Eğer JPG dosya istediğiniz etkiyi vermiyorsa, RAW dosyada düzenlemeler yapmanız gerekebilir.  

Bu ön ayarlardan sonra artık geriye sadece kadrajı tasarlayıp, deklanşöre basmak kaldı.  

4) İYİ GÖZLEMCİ OLUN 

Sokak, dinamiktir. Akıp gidenin içinde, ilginç olanı görmek, gördüğünü doğru zamanlama ile fotoğraflamak iyi bir gözlemcilik gerektirir. Etrafınızda olup bitene duyarlı olmanız gerekir. Detaylara dikkat etmeniz, insanların mimiklerini takip etmeniz önemlidir. Kimse size şu anda deklanşöre basmalısın demeyecektir. Bunu sizin hissetmeniz gerekir. Bu da sizin altyapınızı geliştirmeniz ile ilgilidir.  

5) HAREKETLİ OLUN AMA SABRETMEYİ DE BİLİN 

Sokağın akışına ayak uydurun ve hislerinize güvenerek, fotoğrafın peşinden yürüyün. Zaman zaman tam arkanızda neler oluyor, kaçırdığınız bir şey var mı diye arkanızı kontrol edin. Detaylara dikkat edin. Hiç kimsenin dikkat etmediği detaylar, size güzel fotoğraf verme potansiyeline sahip olabilir.  İlginç gördüğünüz, iyi fotoğraf vereceğini düşündüğünüinsanların peşine takılın ve doğru anı yakalayana kadar takibi sürdürün, elbette kişisel alanı taciz etmeden ve rahatsızlık vermeden. Diğer taraftan, ışık açısından; geri plan açısından ilginç bir yer bulduğunuzda, oradan istediğiniz fotoğrafı çıkarmak için sabırla bekleyin. Unutmayın, birçok iyi fotoğraf aynı yerde sabırla beklenen uzun sürelerin ardından gelmiştir.  

6) İLETİŞİM KURMAKTAN ÇEKİNMEYİN 

Sokakta fotoğraf çekmek demek, gizlice fotoğraf çekmek demek değildir. Elbette, doğallığı bozulmasın diye habersiz fotoğraf çektiğimiz zamanlarda olur ama bir göz teması, bir gülümseme, baş ile verilip/alınan bir selam veya yan yana yapılan iki kelam size daha iyi fotoğrafların kapısını da açabilir. Burada esas olan etik davranmaktır. İnsanlara yalan söylememek, onları kandırmamak ve eğer fotoğraf göndereceğim gibi bir vaatte bulunulduysa bunu mutlaka yerine getirmektir. Unutmayın, sizin yapacağınız her OLUMLU ya da OLUMSUZ iletişim, hem kendinizin hem de diğer sokak fotoğrafçılarının sokakta rahat davranıp/davranamamasına etki edecektir. Etik önemlidir ve bu konudaki videomu izlemenizi öneriyorum.  

7) KENDİNİZİ GELİŞTİRİN 

Hiç kimse mükemmel değildir. Herkes, her an, yeni şeyler öğrenmeye açık olmalıdır. Fotoğraf severler olarak bizler, hem fotoğraf alanında hem de sosyal, kültürel alanda kendimizi sürekli geliştirmek durumundayız. Mümkün olduğunca çok okumalı, izlemeli, gezmeli, araştırmalı, sormalı, denemeliyiz. Bol bol fotoğraf çekip pratik yapmalı, diğer taraftan bol bol fotoğraf izlemeli ve onları derinlemesine okumalıyız. Ancak bu şekilde entelektüel birimimizi çoğaltabiliriz ve ancak o zaman sokakta gördüğümüz, yaşadığımız anlar, bizim için daha anlamlı olur. Anlatacak hikayelere, söyleyecek sözlere dönüşür. İşte o zaman çektiğimiz fotoğraf iyi fotoğraf olur.