Merhaba arkadaşlar; 

Fujifilmin, 7-8 sene önceki ilk jenerasyon efsanevi lenslerini yenilemeye başladığını ve ikinci jenerasyonu çıkarmaya başladığını bir önceki inceleme videomda 18mm f/1.4’i incelerken söylemiştim.  

Bu yeni jenerasyonun ikincisi şu anda elimizde. Siz de Fujifilm 33mm f/1.4 lensi merak ediyorsanız, haydi buyurun.  

Başlarken, aramızda şöyle düşünenler olabilir. Aynı ya da çok benzer odak uzaklığında yeni bir lense neden ihtiyaç var ki? Üstelik de ilk jenerasyon lenslerin bu kadar yüksek optik kaliteye sahip olduğu, üst düzey performans gösterdiği bilinirken… 

Ancak yeni nesil fotoğraf makinalarında AF hızı, AF takip doğruluğu ve video için sessiz çalışmaları daha da önemli bir hal aldı. Bu özellikler de lineer motorlar ile daha iyi sağlanabiliyor. Bu nedenle, Fujifilm o çok başarılı prime lenslerini, güncelleyerek lineer motorlu bir hale getirme kararı aldı ki 18mm f/1.4 MK II’nin peşinden şimdi 33mm f/1.4 geldi. Sonrasında ise halihazırda duyurulmuş olan 23mm f/1.4 gelecek. 

Neyse biz yine dönelim 33mm f/1.4’e… 

Elimizdeki yeni 33mm lensin etiketi tam olarak şöyle: XF 33mm f/1.4 R LM WR 

  • Buradaki R harfi, diyafram halkasının lens üzerinde olduğunu 
  • LM harfleri, lensin otofokus sisteminin lineer motor ile çalıştığını 
  • WR harfleri ise lensin hava şartlarına karşı dayanımlı olduğunu ifade ediyor.  

Buradan hemen lensin bir önceki versiyonu ile arasındaki farklara hızlıca bakacak olursak, ilk dikkatimizi çeken şey odak uzaklığında küçük bir değişiklik olması. 

İlk jenerasyon lens 35mm odak uzaklığına sahipken, yeni jenerasyon lens 33mm odak uzaklığına sahip. Bu sayede, Fujifilm lenslerin 1,5 krop çarpanı ile çarptığımızda, yeni lensin full framede 50mm standart lense karşılık geldiğini görüyoruz.  

Diğer taraftan eski lenste lineer motor ve hava şartlarına dayanım yoktu. Yeni lense bu özellikler eklenerek lens daha da iyi hale getirilmiş durumda. 

YAPISAL ÖZELLİKLER 

Yapısal özelliklere hızlıca bakacak olursak, 2 asferik ve 3 ekstra düşük dispersiyon (ED) elemanlarda dahil olmak üzere toplam 15 eleman ve 10 gruptan oluşuyor. Eski lens 8 eleman ve 6 gruptan oluşuyordu ve sadece 1 asferik elemanı vardı. 

Eski lens 55mm çapta ve 65 mm yüksekliğindeydi. Ağırlığı ise 187 gr’dı. Filtre çapı 52mm. 

Yeni lens ise 67mm çapta ve 73.5mm yüksekliğinde. Ağırlığı da 360gr olmuş artık. Filtre çapı ise 58mm.  

Lensi elinizde salladığınızda dış çeperin içinden bir ses geliyor. Bu sizi telaşa düşürmesin. Lensin yapısı böyle.   

Diyafram halkası f/1.4 ile f/16 arasında adımlı bir şekilde değişiyor. Bazı lenslerde olduğu gibi adımsız, sürekli değil ama yumuşak bir akışı var. Ben bu tip adımlı diyafram halkalarını seviyorum. Değiştirdiğinizi hissediyorsunuz. Otomatik diyaframa getirmek için kilitleme düğmesine basarak A harfine getiriyorsunuz. Bu durumda diyafram halkası kilitleniyor. Tekrar açmak için yine kilitleme düğmesine basmanız gerekiyor.   

Lensin oldukça geniş sayılabilecek bir netleme halkası var ve çok yumuşak bir akışı var.  

Haydi şimdi otofokus testlerimizde geçelim.   

OTOFOKUS (AUTOFOKUS) 

Lens otofokusu çok hızlı ve sessiz gerçekleştiriyor. Bu arada en yakın netleme mesafemiz 30 cm. 30 cm. civarındaki bir objeden, uzaktaki bir objeye geçişte dahi netleme çok hızlı gerçekleşiyor. Bu hem fotoğraf hem hem de video çekimi sırasında çok kararlı ve sessiz olarak gerçekleşiyor. Yeni jenerasyon lenslerin ortak özelliği bu olacak gibi görünüyor.  

Bu hızlı, kararlı ve sessiz otofokus; yüz/göz tanıma sisteminde de etkisini gösteriyor. Hem videoda, hem de fotoğrafta; son derece başarılı bir şekilde yüz ve göz takibi yapılabiliyor.  

Bu noktada eski lens ile arasındaki en belirgin farklardan birisi olan ses faktörünü sizlerle paylaşmak isterim. 

KESKİNLİK (SHARPNESS) 

Keskinlik testi için, bize referans olması adına, lensin optik olarak en keskin olabileceği diyafram açıklıklarından biri olan f/8 değerinde bir fotoğraf çekelim ve bu fotoğrafa bir bakalım. 

f/8 değerinde kadraj merkezinde keskinlik çok çok iyi.   

Köşelerde keskinlik  de hemen hemen merkez kadar iyi.  

Şimdi en açık diyaframda yani f/1.4’de aynı fotoğrafa bakalım. 

F/1.4 değerinde merkez keskinliği f/8 merkez keskinliği ile karşılaştırırsak keskinlik kaybı görmüyoruz, en az f/8’deki kadar keskinlik mevcut.  

Yine köşelerdeki keskinliği f/8 köşe keskinliği ile karşılaştırırsak, köşelere doğru gittiğimizde f/1.4 değerinde bir parça keskinlik kaybı olduğunu görebiliyoruz. Elbette bir parça kayıp var ama doğrusunu söylemek gerekirse, bu diyafram açıklığı için, köşelerdeki kayıp benim beklentilerimden daha az.   

Son olarak bir de en kısık diyafram değerine yani f/16’ya bakalım.  

F/16 değerinde merkez keskinliği f/8 merkez keskinliği ile karşılaştırırsak, çok az bir kayıp olduğunu 

Yine köşelerdeki keskinliği f/8 köşe keskinliği ile karşılaştırırsak keskinlik kaybının yine çok az olduğunu görüyoruz.  

İki uç değeri yani f/1.4 ile f/16 diyafram açıklıklarını birbiri ile karşılaştıracak olursak merkezde f/1.4 ve f/16 değerinin birbirine çok yakın olduğunu, köşelerde f/16 değerinin bir parça daha keskin olduğunu gözlemliyoruz.  

Lensin bir önceki versiyonu da yüksek keskinlik performansı gösteriyordu. Sonuç olarak,  önceki lensin yüksek performansı artarak devam ediyor ve lens keskinlik anlamında hem merkezde hem de köşelerde çok iyi bir performans sağlıyor.  Bu performans en açık ve en kısık diyaframlarda çok az düşebiliyor. Fotoğrafı %100 büyüttüğümüzde bile bu farkı zar zor görebiliyoruz. Lens son derece keskin bir lens, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 

RENK SAÇILMASI (CHROMATİC ABERRATİON) 

Farklı dalga boyundaki ışığın bir odak noktasında toplanamamasından oluşan lens kusuruna renk saçılması diyoruz. Bu kusur hemen hemen her marka lenste var. Üreticiler bu kusuru bildikleri için lens profil datası yayınlayarak, Photoshop, Lightroom gibi yazılımlarda bunun kolayca giderilmesini sağlıyorlar.  

Lenste oluşabilecek renk saçılmasını görebilmek için en açık diyaframda bir fotoğraf çektim. Renk saçılmalarını en kolay görebilmek için kontrastın yüksek olduğu, arka planın aydınlık olduğu yerlerde aramak lazım. %100 büyütmede çok az bir şey görebiliyorum. Daha iyi görmek için %400 büyütme yapalım. Şu hat boyunca çok az miktarda mor saçılması görebiliyoruz. Ancak dediğim gibi %400 büyütmede bile az görünüyor. Yani lens bu anlamda da başarılı. Renk saçılması yok denecek kadar az.  Varolan miktarı da gidermek için lightroomda lens corrections sekmesi altında Remove Chromatic Aberration yani renk saçılmasını ortadan kaldır ifadesini tıkladığımızda otomatikman düzeldiğini görüyoruz. 

GEOMETRİK BOZULMA (DISTORTION) 

Lens 33mm ve full frame karşılığı ise 50mm. Gözün gördüğü açıya en yakın odak uzaklığı bu olduğu için lenste herhangi bir geometrik bozulma beklemiyorum ve görmüyorum da… 

KÖŞE KARARMASI (VİGNETTE) 

Yine bu açıda lensin köşelerinde herhangi bir vinyet etkisi görmeyi beklemiyorum ve görmüyorum da…  

BOKEH  (BOKEH)

Eski jenerasyon 35mm f/1.4’de de bokeh harikaydı, yeni versiyonda da bir harika. Dairesel görünümde, ipek yumuşaklığı hissi veren bu bokehler yarattığı etkiyle fotoğraflara ve videolara değer katıyor.  

MERCEK PARLAMASI (LENS FLARE) 

Daha önceki incelem videolarında söylediğim gibi, lensler, doğrudan ışık kaynağına yönlendirildiğinde mercek parlaması veya lens flare dediğimiz bir optik olay ortaya çıkar. Lens flare etkisini azaltmak için mercekler üzerine çeşitli işlemler, kaplamalar yapılıyor. 33mm f/1.4’de mercek parlaması etkisi şu anda ekranda gördüğünüz şekilde gözüküyor. Eski lens ile karşılaştırdığımızda mercek parlamasının bir parça daha fazla olduğunu görüyoruz.  

Diğer taraftan, en kısık diyaframda ışık kaynağına lensi yönlendirdiğimizde ise ortaya çıkan ışık yıldızının yeni lenste daha belirgin ve güzel olduğunu gözlemliyoruz. 

VİDEO (VIDEO)

Video penceresinden baktığımızda, eski ve yeni lensin otofokus hızları aynı olmasına rağmen, yeni lensin daha sessiz oluşu öne çıkıyor.  

Netlik noktası değiştirdiğimizde, görüntüde nefeslenme (focus breathing)etkisi olmaması çok iyi.  Ayrıca yumuşak manuel focus halkası ile video sırasında çok düzgün geçişler yapmak mümkün.  

Tüm buradan çıkan sonuçlarla, söyleyebiliriz ki 33mm f/1.4 lens iyi bir video lensi de aynı zamanda. Gözün gördüğü açı ile video projeleri oluşturmak isteyen arkadaşlarımız bu lensi mutlaka dikkate alsınlar isterim.  

FOTOĞRAF KALİTESİ (IMAGE QUALITY)

(Lütfen videodaki örneklere bakınız) 

KARAR (CONCLUSION)

Fujifilm, başlattığı ikinci jenerasyon hızlı lensler serisinde bir hayli iddialı olacağını daha önce 18mm f/1.4 ile kanıtlamıştı, 33mm f/1.4 ile perçinledi.  

Bu sonucu bize söyleden şey;  hem yapısal olarak güven veren, ergonomisi, ağırlığı ve dengesi optimize edilmiş hem de optik olarak çok kaliteli bir lensin kendisi.  

Düşük ışık koşullarında rahatlıkla çalışmaya olanak veren f/1.4 diyafram açıklığı, hızı ve sessizliği ile etkileyen otofokus, yüz/göz tanımadaki kararlı ve keskin performansı ile bu lens hem fotoğraf çekenlerin hem de video severlerin gözdesi olacak diye düşüyorum.  

Bu noktada eski lensin de satılmaya devam edeceğini göz önünde bulundurarak, kendi penceremden ‘33mm f/1.4 mü yoksa 35 mm f/1.4 mü satın almalıyız?’ sorusuna yanıt vermeye çalışayım. 

  • Bütçe probleminiz yoksa ve kesinlikle 33mm f/1.4. Aradaki 1600TL fark kesinlikle değer.  
  • Bütçe probleminiz varsa ve video sizin için birincil öncelikli konu değilse 35mm f/1.4  
  • Ana ilgi alanınız video ise mutlaka 33mm f/1.4 

Evet, bir inceleme videosunun daha sonuna geldik, umarım beğenmişsinizdir, umarım işinize yarayacak bilgiler verebilmişimdir. Yeri gelmişken, bu lensi incelememiz için bize veren Fujifilm Eskişehir Showroom’a da teşekkür ediyorum.  

Arkadaşlar lütfen sizler de lens hakkında görüşlerinizi aşağıya bırakın ki hep birlikte öğrenme/gelişme sürecimizi devam ettirelim.